Skip to main content

Posts

Showing posts from June, 2013

MOHAÇ MEYDAN MUHÂREBESİ

Kânûnî Sultan Süleymân Hanın 29 Ağustos 1526 târihinde Mohaç Ovasında Haçlılara karşı kazandığı zafer. Genç Osmanlı Sultanı Süleymân Hanın Avrupa kıtasındaki fetihleri, başta Papalık olmak üzere, Hıristiyan devletlerini telâşa düşürdü. Kendi aralarında olduğu gibi doğuda İran Safevî Devletiyle de ittifak kurdular. Macar Kralı İkinci Layoş, Alman İmparatoru Şarlken’le akrabâlık kurduktan sonra, Osmanlı hâkimiyetindeki Eflâk ve Boğdan prensliklerini de kışkırttı. Bu durum üzerine Macarlara kesin bir darbe vurmak isteyen Kânûnî SultanSüleymân Han, Rumeli’ndeki ordu kumandanı ve devlet adamlarına gönderdiği fermanda ilkbaharda Sofya’da toplanmalarını bildirdi. Anadolu Beylerbeyi Behrâm Paşa, Bosna Sancakbeyi, Kırım Hanı Saâdet Giray ile diğer kumandan ve devlet adamlarının da sefere hazırlanmasını istedi. 1526 baharında bütün hazırlıklarını tamamlayan Kânûnî Sultan Süleymân Han, 23 Nisanda yüz bin kişilik ordu ve üç yüz top ile İstanbul’dan hareket etti. Büyük bir nizam ve disiplin i

Miryokefalon (Miryakefalon) Savaşı

Anadolu Selçuklu Sultanı II. Kılıç Arslan ile Bizans imparatoru Manuel I Komnenos arasında, Denizli yakınlarında Miryokefalon'da (Myriokephalon) yapılan savaş (17 Eylül 1176).  Suriye ve Musul hükümdarı Atabeg Nureddin Mahmud Zengî'nin ölümü üzerine (1174), büyük bir rakipten kurtulan II. Kılıç Arslan, ertesi yıl, Orta Anadolu'da Sivas ve Tokat bölgelerine hâkim olan Danişmendli Türk beyliğine son verdi. Türklerin Bergama ve Edremit'e kadar ilerlemeleri, Bizans İmparatoru Manuel'in, Kılıç Arslan'ı ezmek ve Türk hâkimiyetine kesin bir şekilde son vermek için hazırlıklara girişmesine sebep oldu. Manuel, papaya bir mektup yazarak, zamanın yeni bir haçlı seferi için elverişli olduğunu ve "Anadolu'dan geçen yolun artık güven altına alınacağını" bildirdi. Manuel, amcasının oğlu Andronikos Batatzes'i bir orduyla Paphlagonia'ya doğru yola çıkardı ve kendisi de büyük imparatorluk ordusuyla, Kılıç Arslan'ın başkenti olan Konya üstüne yöneldi. Kı

MALAZGİRT MEYDAN MUHAREBESİ

Toplumların kendi geçmişlerini bilmeden, anlamadan ve özümsemeden geleceğe sağlam köprüler kurabilmesi mümkün değildir. Tarihini sahiplenmemek, unutmak, ondan gereken dersleri çıkarmamak, toplumun çöküşünü hazırlar. Resul-i Ekrem (s.a.v) Efendimiz bir Hadis-i şerif’lerinde: “...Ve bu ümmetin sonunda gelenler evvel gelenleri lânetlediği zaman...”  buyurmuşlardır. (Tirmizi) “Öyle bozuk bir nesil gelecek ki, o kadar asaletsiz türemeler türeyecek ki, ecdadı ile övünmeyecek de içindeki kötülüğü onlara hamledecek, bu asaletsiz ayak takımı onlara hakaret nazarı ile bakacak. Oysa geçen devirler, değil müslümanları, dünyayı hayrete düşüren en güzel hasletlere dolu idi. Onlar iman, şecaat, cesaret, adalet, fazilet sahibi idiler.”  ( Ömer Öngüt , İnsan Dünya ve Ahiret, s: 168) Yaşadığımız şu an İslâm’ın ismi, Kur’an’ın resmi kalmış, mânevi değerlerden uzaklaşılmıştır. Özümüzden koptuğumuz içindir ki, her gün ayrı bir sıkıntı başgöstermekte, ayrı bir bunalım yaşanmaktadır. Atalarımız

ANKARA SAVAŞI

   ANKARA SAVAŞI  Osman Gazi'nin inşaa ettiği ve Orhan Gazi'nin büyüttüğü osmanlı devletinin, balkanlardaki etkisi ve kapsadığı alan yüzölçüsü bakımından anadoluya oranla daha geniştiBu dönemde devlet anadouya daha çok önem vermeye başladı. Anadolu birliğini kurmaya önem veren beyazıt karamanlılar ile giriştiği savaşı kazanınca anadolunun kapılarıda osmanlıya açılmış oldu. Sivas, Tokat, Kayseri ve aksarayında kadısı Burhaneddin ölünce osmanlı oralarada hüküm sürmeye başladı. Memlük hükümdarı Berkuk'un da ölümü ile birlikte Malatyayı da topraklarını devletin sınırlarına katması ile birlikte devlet artık anadolu'nun uçlarına kadar ilerlemesine neden oldu. Beyazıt merkezi bir devlet kurmaya başladığında içerisindeki beylikleride kızdırmaya başladı. Ancak kısa zaman da elinde ki imkanları iyi kullanan Beyazıt hükümdarlığını da perçinlemiş oldu.    Ancak doğu da ki yükselişi hızla büyüyen ve anadoluya dayanan timur'un hiçte hoşuna gitmiyordu. Bu nedenle Timur ülkesin

Kafkasya Cephesi

Kafkasya Cephesi ,  I. Dünya Savaşı 'nda  Osmanlı İmparatorluğu 'nun  Rusya İmparatorluğu , daha sonra  Britanya (Dunsterforce),  Ermenistan Demokratik Cumhuriyeti  ve  Merkezi Hazar Diktatörlüğü  ile karşı karşıya geldikleri cepheye verilen isimdir. Kafkasya Cephesi, savaş sırasında  Doğu Anadolu  içlerine kadar genişlemiş,  Trabzon ,  Bitlis ,  Muş  ve  Van şehirlerine kadar yayılmıştır. Kara harbi, Karadeniz Bölgesinde bulunan Osmanlı İmparatorluğu deniz gücü ve Rus donanması tarafından desteklenmiştir. Rusya'daki Çarlık rejiminin yıkılmasıyla savaşın son yılında bu cephede farklılıklar doğmuştur. 1918'de kurulan  Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti  de  Osmanlı İmparatorluğu 'nun yanında yer almış ve  Bakü Muharebesi 'nde müttefik olmuştur. Alman İmparatorluğu  ise Haziran ve Ekim ayları arasındaki  Alman Kafkas Seferleri  sırasında  Gürcistan Demokratik Cumhuriyeti 'nin yanında Osmanlı'ya karşı savaşmıştır. Konu başlıkları    [ gizle ]  1