1676-1681 Osmanlı-Rus Savaşı veya Moskof Seferi, Osmanlı İmparatorluğu ile Rus Çarlığı arasında yapılan ilk büyük savaştır. Bu savaş, sırasında Merzifonlu Kara Mustafa Paşa sadrazam olmuştur. 5 yıllık savaş sonucunda henüz güçlenemeyen Rus Çarlığı yenilgi aldı ve 31 Ocak 1681 tarihinde Bahçesaray Anlaşması ile günümüzde Çigirin olarak adlandırılan yerde bulunan Çehrin Kalesi'ni ve Ukrayna'nın geri kalan kısmını Osmanlılara bıraktı.[1]
Konu başlıkları[gizle] |
Savaşın nedeni[değiştir]
Rus Çarlığı, güçlenmekte olan bir hükümdarlıktı. Rus Çarı I. Aleksey (1645-1676) güneye açılma stratejisine uygun olarak önce Lehistan-Litvanya Birliği idaresinden serbest kalan Ukrayna'da bulunan Kazakların ellerindeki topraklara gözünü dikmişti. Ancak Osmanlı Devleti'nden çekiniyorlardı. 1667de Rusya Çarlığı ve Lehistan-Litvanya Birliği, Kazaklara hiç danışmadan, Andrusovo Antlaşması'nı imzaladılar ve Sol-Ukrayna Kıyıları (Livoberezhna Ukrayina) Kazaklarını Rusya Çarlığıidaresine bağladılar. Çehrin merkezli Sağ-Ukrayna Kıyıları (Pravoberezhna Ukrayina) Kazakları Atamanı Petro Doroşenkoise 1669'dan beri Osmanlı koruması altında girmeyi tercih etti.
Osmanlılar, 1672-1676 Osmanlı-Lehistan Savaşı sonucu olarak 27 Ekim 1676'da İzvança Antlaşması ile Podolya bölgesinin idaresini ele aldılar ve Osmanlı koruması altında yarı-özerk Kazak Atamanı Doroşenko idaresinde olan Sağ-Ukrayna Kıyıları (Pravoberezhna Ukrayina) ile komşu oldular. Rusya Çarlığı, bazı Osmanlı aleyhtarı huzursuz Ukrayna Batısı Kazaklarının eylemleriyle, doğudaki Sol-Ukrayna Kıyıları (Livoberezhna Ukrayina) Kazakları Atamanı olan ve 1667'den beri Rusya Çarlığı hükümdarlığı altında bulunan Ivan Samoiloviç, güya, 1672'de tüm Ukrayna'nın atamanı seçildiğini açıkladı. Petro Doroşenko ve bağlı olduğu Osmanlı Devleti ve Kırım Hanlığı bunu kabul etmedi. Haziran 1674'de Rusya Çarlığı generali Prens Grigory Romodanovski ve İvan Samoiloviç emri altında bir ordu Doroşenko'yu kendine başkent olan Çehrin kalesinde kuşatmaya aldılarsa da Osmanlı ordularının yaklaşması üzerine bu kuşatma kaldırıldı.[2]
I. Çehrin seferi[değiştir]
Fakat 1676 yazında Çehrin kalesi (Romodanovski ve Samoiloviç komutanlığında) bir birleşik Rusya Çarlığı ile müteffiki Ukraynalılar ordusu hücumu karşında teslim olmak zorunda kaldı. Kendine bağlı olan birçok Kazakların kendine ihaneti ve bu başarısızlığı dolayısıyla Doroşenko Ruslarla anlaşıp 19 Eylül 1676'da Sağ Ukrayna Kıyıları (Pravoberezhna Ukrayina)Kazakları atamanlığını bıraktığını ilan etti ve Rusya'ya sürgüne çekildi. Bunun üzerine Osmanlı Sadrazamı Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Doroşenko'nun azledildiğini bildirdi; yerine Sağ Ukrayna Kıyıları (Pravoberezhna Ukrayina) Kazakları atamanlığına İstanbul'da eğitilen Yuri Hmelnitskiyi atandı. Temmuz 1677'de İbrahim Paşa serdarlığı altında bir Osmanlı-Kırım Tatar Hanı ordusu I. Çehrin Seferine başladı ve bu ordu Ağustos'da Çehrin kalesini kuşatma altına aldı. Fakat kuşatma başarısız kaldı; 29 Ağustos'ta İbrahim Paşa Çehrin kuşatmasını bırakarak geri dönmeye başladı. İbrahim Paşa İstanbul'a donünce vezirlikte atılıp hapis edildi.
II. Çehrin Seferi (Çehrin'in Fethi)[değiştir]
Ertesi yıl 1678'de yapılan, Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa serdarlığında başlayan yeni bir sefere Sultan Avcı Mehmet de Silistre'ye kadar katıldı. Sonunda Çehrin, 21 Ağustos 1678 tarihinde Osmanlıların eline geçti. Bu yenilgi, Ruslar için kötü oldu. Çünkü; önemli bir bölgeyi kaybetmişlerdi.
Barış[değiştir]
- Ana madde: Bahçesaray Antlaşması
Rus Çarı Aleksey yeni bir Rus stratejisi uygulamaya başladı. Bu stratejinin hedefi Sağ Ukrayna Kıyıları arazilerinde yaşayan Kazakları zorlayıp bu Dinyeper Nehri batısındaki bölgelerin nüfusunun çok küçülmesi idi. Bir taraftan Çehrin'i tekrar fethetmek için hazırlığa başladılar söylentilerini yaydılar. Rus Ordusunun hazırlığı söylentilerini duyan Osmanlı Ordusu Edirne'de toplanmaya başladı. Yeni bir savaş başlayabilirdi. Zaten Rusya, Lehistan ile dostluk antlaşması imzalamış ve bu Osmanlı'nın aleyhindeydi. Bu sebeplerle, Osmanlı Devleti, yeni bir sefere başlayacaktı.
Ancak, Rusya Çarlığı, güçlü değildi. Böyle bir savaş ile daha çok toprak kaybedebilirlerdi. Böyle bir savaşı göze alamazlardı. Bunun üzerine Rusya Çarlığı, işin zorluğunu anladı ve barış istedi. Padişah, barışı kabul etti. Savaş, son anda önlendi. 31 Ocak 1681'de Rusya Çarlığı ve Osmanlı Devleti ile Kırım Hanlığı arasında Bahçesaray Antlaşması imzalandı. Bu anlaşmaya göre Dinyeper Irmağı Osmanlı Devleti ile Rusya Çarlığı arasında sınır oldu. Dinyeper Irmağı'nın sağ yakası (batısı) Osmanlı Devletinin elinde kaldı ve Çehrin kalesi Osmanlılara ait olduğu kabul edildi. Dinyeper Irmağı'nın sol yakasının ise, yani Ukrayna'nin doğusu ve Zaporizya Kazaklar bölgelerinin, Rusya Çarlığı idaresinde olduğu Osmanlılar tarafından onaylandı.[3]
Comments
Post a Comment