Skip to main content

Şule Çet davasında sanıktan şok sözler: 'Doğaüstü güçlerimin olduğunu düşünüyorum'

Gazi Üniversitesi öğrencisi Şule Çet'in ölümüyle ilgili iki sanığın "cinayet", "nitelikli cinsel saldırı" ve "hürriyeti tahdit" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 39'ar yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davada, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verildi. Duruşmada sanıklardan Çağatay Aksu, ''Ben Şule'yi gördüğümde pencereden sarkar şekildeydi ve elleri açıktı. Ayak bileğinden tuttum. Doğaüstü güçlerimin olduğunu düşünüyorum. Birine dokunmadan tecavüz etme, dokunmadan boğma ve dokunmadan aşağıya atma'' dedi.

Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanıklar Çağatay Aksuve Berk Akand ile Şule Çet'in babası İsmail Çet, aile yakınları ve tarafların avukatlarının yanı sıra çok sayıda izleyici katıldı.
Mahkeme başkanı, önceki duruşmada alınan ara karar gereği dava dosyasına gelen evrakı okudu, ardından maktul yakınlarının avukatlarının tanık olarak dinlenmesini istediği adli tıp uzmanı Prof. Dr. Hakan Kar'ın beyanı alındı.
Prof. Dr. Kar, otopsideki bulguları paylaşarak söz konusu bulguları cinsel zorlamanın somut birer kanıtı olarak değerlendirdiğini söyledi.
Otopsi raporunda Şule Çet'in boynundaki hyoid kemiğinin kırıldığının belirlendiğini ifade eden Prof. Dr. Kar, bu kemiğin kırılmasına daha çok el veya bir bağ ile boğularak öldürülen vakalarda rastlandığını, bu durumun bilimsel raporlarla sabit olduğunu bildirdi.
Prof. Dr. Kar, olay yerinde yaptıkları incelemede, yastık ve kanepenin yaslandığı duvarda şüpheli biyolojik lekeler tespit ettiklerini, bunlardan örnek alınıp şüphelilerin DNA'larıyla karşılaştırılması durumunda ek delil bulunabileceğini belirtti.
''DOKU TRANSFERİ BOĞUŞMAYLA GERÇEKLEŞİR''
Şule Çet'in tırnaklarında zanlılardan Berk Akand'a ait doku örneği bulunduğu hatırlatılarak, tırnak altı doku geçişinin hangi yolla gerçekleşeceğinin sorulması üzerine Prof. Dr. Kar, iddia edildiği gibi tokalaşma veya bir materyalin karşılıklı alınıp verilmesiyle tırnak altı doku geçişinin mümkün olmadığını, doku transferinin boğuşmayla gerçekleşeceğini belirtti. Kar, soru üzerine, saldırganda yaralanma görülmese bile tırnak altı doku geçişinin mümkün olabileceğini söyledi.
''ŞULE ÇET'İN YÜKSEKLİK KORKUSU VARDI''
Şule Çet'in arkadaşı Zehra Aybüke Akdağ da tanık olarak verdiği beyanda, maktulle birlikte okuduklarını, hem eğitimini sürdürüp hem çalışan Çet'in işten çıkarıldıktan sonra içerideki parasını almak üzere iş yeri sahibiyle buluştuğunu söyledi.
Şule Çet'in yükseklik korkusu olduğunu ve yüksek yerlerde cam kenarına yaklaşamadığını ifade eden Akdağ, maktulün psikolojik durumuna ilişkin soru üzerine, "Hiçbir sıkıntısı yoktu. Ağlarken veya umutsuz bir haline rastlamadım. 10 gün önce yeni bir eve taşındı. Duvarlarını bile kendi boyadı." dedi.
Maktulün sosyal medya hesabındaki paylaşımı sorulan tanık, "Evet, şu anki ruh halim diye bir caps paylaşmış. Gençlerin çoğu bu tür paylaşımlar yapar. Bu tür paylaşımlar yapan herkes intihar mı eder?" diye sordu.
Tanık Gözde Yaman ise sanıklardan Berk Akand ile çocukluk arkadaşı olduklarını, olay gecesi her iki sanıkla telefonla görüştüklerini söyledi. Sanıkların sesinde herhangi bir tedirginlik olmadığını belirten Yaman, "Berk Akand birkaç gün sonra benden Whatsapp konuşmalarını istedi. Ben silmiştim. Olaydan bu şekilde haberdar oldum. Berk'i uzun yıllardır tanıyorum. Hiçbir şekilde zarar görmedim. Şule ile konuşmadım. Şule diye birinin orada olduğunu bile bilmiyordum." diye konuştu.
SANIK AKSU UYUŞTURUCU TEDAVİSİ GÖRMÜŞ
Tanık beyanlarına karşı diyecekleri sorulan maktulün avukatları, sanıklardan Çağatay Aksu'nun geçmişte uyuşturucu tedavisi gördüğünü, suç kayıtlarının bulunduğunu ifade ettiler.
AVUKATLARI: ATILMADAN ÖNCE KAZAĞI GİYDİRİLMEYE ÇALIŞILMIŞ
Hazırladıkları görsel üzerinden olayın meydana geliş şeklini anlatan avukatlar, sanık Çağatay Aksu'nun iddia edildiği gibi yarı beline kadar camdan sarkan Şule Çet'i ayaklarından tutmasının mümkün olmadığını, maktulün düştüğü yerin binadan 4 metre uzakta olmasının da Çet'in aşağı itildiğini gösterdiğini öne sürdüler.
Şule Çet'in sağ dirseğinin ayakkabısının üzerinde bulunduğunu, bunun da ayakkabının önce atıldığını gösterdiğini dile getiren avukatlar, maktulün kazağının içe ve yukarı doğru sıyrıldığını, atılmadan önce kazağının giydirilmeye çalışıldığını anlattılar.
''MAHKEMEYE BAŞKA TELEFON VERMİŞLER''
Çet ailesinin avukatlarından Umur Yıldırım da sanıkların halen delil gizlediğini, olay sırasında kullandıkları telefonlar yerine başka telefonları mahkemeye verdiklerini söyledi.
''ARKADAŞLARINI KURTARMAK İSTEYEN BİRİ BUNU YAPAR MI?''
Sanıkların Şule Çet'i kurtarmaya çalıştıklarını beyan ettiklerini söyleyen Yıldırım, "Telefon kayıtlarını incelediğimizde ne 112 ne 110 ne de 155, hiçbiri aranmamış. Üstelik aşağıya indiklerinde güvenlik görevlilerine 'Buradan bir kız gitti gördünüz mu?' demişler. Arkadaşlarını kurtarmak isteyen biri bunu yapar mı? Bu telefonları arayıp yardım istemeleri beklenmez mi?" dedi.
DURUŞMA SALONUNDA TARTIŞMA ÇIKTI
Bu sırada salonda bulunanlar ile sanık yakınları arasında tartışma oldu. Sanık yakınları kendilerine küfür edildiğini öne sürdü.
Şule Çet'in ailesinin avukatlarının "Dışarıdaki kadınların da can ve mal güvenliği için sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istiyoruz." sözleri salonda bulunanlarca bir süre alkışlandı.
''DOĞAÜSTÜ GÜÇLERİMİN OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM''
Daha sonra söz alan sanıklardan Çağatay Aksu, suçsuz olduğunu öne sürdü. Aksu, "Yine bir senaryo, şaşırdık mı, hayır. Alıştık çünkü. Çürütmekten ben yoruldum. Onlar üretmekten yorulmadı. Ben Şule'yi gördüğümde pencereden sarkar şekildeydi ve elleri açıktı. Ayak bileğinden tuttum. Doğaüstü güçlerimin olduğunu düşünüyorum. Birine dokunmadan tecavüz etme, dokunmadan boğma ve dokunmadan aşağıya atma. Nasıl oluyor anlamadım. Doğaüstü güçlerimiz var. Bir şey diyemiyorum. Tanıklar yalan söylüyor. Tanıkların anlattığı Şule ile benim tanıdığım Şule çok farklı. Tanıklara itibar edilmemesini istiyorum. Raporlar geldikten sonra konuşacağım. Yeni senaryo için başarılar diliyorum." diye konuştu.
DAVA 16 EKİM'E ERTELENDİ
Beyanların ardından ara karar açıklayan mahkeme, Şule Çet'in ev arkadaşının tekrar dinlenmesine, önceki celselerin ara kararlarında talep edilen raporların beklenmesine ve sanıkların tutukluluk halinin devamına hükmedip davayı 16 Ekim'e bıraktı.
Öte yandan, duruşma sonrası adliye önünde basın açıklaması yapan Çet ailesinin avukatı Umur Yıldırım, bu davanın Şule üzerinden kadınlara bir baskı unsuru haline getirildiğini ve gelinen noktada hakkın tecelli edeceğini belirterek bu davanın sonuna kadar takipçisi olacaklarını ifade etti.
Baba İsmail Çet ise açıklamasında mahkemenin üçüncü celsesine katıldıklarını dile getirerek "Adalete güveniyoruz, bütün sivil toplum örgütleri ve baro başkanları bizim yanımızda, inşallah 16 Ekim Çarşamba günü adaletin yerini bulacağına inanıyorum." dedi.

Comments

Popular posts from this blog

HackME v8 Free Dowland

 

İnternet sitemizi blogumuzu arama motorlarına nasıl ekleyebiliriz?

Bu makalede arama motorlarında işletmenizi görünür yapmanın yolları ve sitenizi arama motorlarına kaydetme konusuna değineceğiz. Şimdi  Google ,  Bing ,  Yahoo ,  Yandex  gibi arama motorlarına sitenizi nasıl ekleyebileceğinize değineceğim. Sitenizi Arama Motorlarına Ekleyin Arama motoru , üzerinde yapılan aramalarda sitenizde yer alan içeriklerin taranarak gösterebilmesi için arama motorunun öncelikle sitenizin varlığından haberdar olması gerekir. Buna yardımcı olacak en sağlam yollarından biri sitenizi arama motorlarına manuel eklemektir. Bu işlem zorunlu olmamakla birlikte arama motorlarının sitenizi tanımasını ve dizinlere eklemesini hızlandırıcı, emin bir yoldur. Sitenizi Google Arama Motoruna Ekleyin Google  arama motoruna site eklemek çok basit. Yapmanız gereken sadece aşağıdaki adrese girirek  “url ve yorumlar”  alanlarını doldurarak kaydet butonuna basmak. Burada dikkat etmeniz gereken husus siteniz  http ,  https ,  w...

Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği

Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği , ( Rusça :    Союз Советских Социалистических Республик   ( yardım · bilgi ) , Soyuz Sovetskikh Sotsialisticheskikh Respublik ,  /sɐˈjʊs sɐˈvʲeʦkʲɪx səʦɪəlʲɪˈstʲiʨɪskʲɪx rʲɪsˈpʊblʲɪk/ ; kısaca СССР, SSSR )  Sovyetler Birliği  ya da  SSCB  olarak da bilinir,  Rusya İmparatorluğu 'nın  1917 'deki Büyük  Ekim Devrimi 'yle yıkılmasından sonra aynı topraklar üzerinde kurulan ve  1991 'e değin varlığını koruyan devlet.  Avrupa 'nın doğu kesimiyle,  Asya 'nın kuzey kesimi boyunca yayılan SSCB, son yıllarında 22.403.000 km²'lik  yüzölçümüyle  dünyanın en büyük ülkesiydi.  Nüfus  bakımından da 293.047.571 ( Haziran   1991 ) kişiyle 3. sırada yer alıyordu. Aynı zamanda dünyanın başlıca siyasî ve askerî güçlerinden biri olan Sovyetler Birliği, batısında  Norveç ,  Finlandiya ,  Baltık Denizi , Polonya ,  Çekoslovakya ,  Macaristan ...