Açe Seferi ya da Sumatra Seferi, (1569) Portekizliler karşısında zor durumda kalan Sumatra adasındaki Müslüman Açe Sultanlığı'nin, Osmanlı Devleti'nden yardım istemesi üzerine, Osmanlı Donanması tarafından gerçekleştirilen deniz aşırı sefer. Eskiden Hindistan'dan alınan mallar ya Kızıl Deniz yoluyla Mısır'ın İskenderiyelimanına, ya da Basra Körfezi yoluyla Suriye limanlarına getiriliyor ve burada bulunan Venedik ve Ceneviz gemilerine yüklenerek Avrupa limanlarına ulaştırılıyordu. Ancak çok uzaklardan gelen ve birçok ülkenin limanından geçen malların (özellikle baharat), Avrupa pazarlarına ulaşıncaya kadar fiyatları çok yükseliyor ve dolayısıyla bu mallar Avrupalılar'a pahalıya geliyordu.
Avrupalılar, yukarıda saydığımız sebeplerden dolayı doğrudan ve kısa yoldan Hindistan'a ulaşmak için yeni yollar arayışına girdiler. Bunu, coğrafi keşiflere yatkın ve yetiştirdiği ünlü kaşiflerle tanınan Portekizliler 15. asrın sonlarına doğru Ümit Burnu'nu keşfederek ve Hindistan'a ulaşan yeni bir yol bularak başardılar. Ve mevcut durumdaki Hint ticaret yolunu da değiştirdiler. Portekizliler'in Hint ticaret yolunu değiştirmesi,özellikle o dönem Mısır'ı ellerinde tutanMemlükler'in ekonomik yönden sarsılmasına neden oldu. Memlük Donanması'nın PortekizDonanması ile boy ölçüşe bilecek bir durumda olmaması nedeniyle zamanla Bölgedeki etkinliklerini artıran Portekizli denizciler civar İslam şehirlerine ve Müslüman ticaret gemilerine zarar vermeye başladılar. 1517'de Mısır'ı fetheden Osmanlılar böylellikle bölgede Memlükler'in yerini almış oldular. Ve bölgede güçlü bir donanma bulundurulması gerektiğine inanarak Süveyş'de bir tersane kurdular.
Hint ticaret yolunun ekonomik değerini anlayan Portekizliler,ilerleyen yıllarda bölgeye çok daha güçlü donanmalar göndererek Bölge müslümanları üzerindeki baskıyı iyice arttırmaya başladılar. Bunun üzerine o dönem, dünyanın ve islam aleminin en güçlü devleti olan Osmanlı Devletine, Hint Okyanusu hinterlandındaki müslüman devletlerden yardım feryatları gelmeye başladı. Bu yardım isteğinde bulunan devletlerden biri de Bugün Endonezya'ya bağlı olan Sumatra adasındaki Müslüman Açe Sultanlığı'ydı. Sumatra Adası'nın kuzeydoğusunda bulunan Açe Sultanlığı, o zamanlar bölgenin ekonomi ve ticaretinde önemli bir yere sahip, zengin bir devletti. Bu özelliklerinden dolayı Açe Sultanlığı'na gözlerini diken Portekizliler, Açe sahillerine saldırılar düzenlemeye başladılar. Askerlik ve teknolojik bakımdan üstün olan Portekizliler karşısında fazla tutunamayan Açeliler yenilerek geri çekilmek ve bazı yerleri Portekizliler işgaline bırakmak zorunda kaldılar. Günden güne artan Portekiz baskısına daha fazla dayanamayan zamanın Açe Sultanı Alaüddin Şah acilen Vezir Hüseyin başkanlığındaki bir elçi heyetini Portekizliler'e karşı yardım istemek amacıyla İstanbul'a gönderdi. Sultan Alaüddin'in mektubunu getiren Açe heyeti 1565 yılın da İstanbul'a ulaştığında, o sırada, Zigetvar Seferi'nde bulunan Kanuni Sultan Süleyman'ın ölüm haberi geldi. Kanuni'nin yerine tahta geçen II. Selim, elçi heyetinin getirdiği mektubu alarak, Sultan'a,her türlü yardımı yapacağına dair bir cevap yazdı ve Açe heyetiyle beraber yolladı. Hazırlıklarını tamamlayan Osmanlı Donanması tam Endonezya'ya doğru yola çıkmak üzereyken Yemen'de Zeydi imamı Topal Mutahhar tarafından büyük bir isyan başlatıldı (1567). İsyanın tehlikeli boyutlara varmadan önlenmesi gerektiğini düşünen hükümet, donanmayı Sumatra adası yerine isyanın çıktığı Muha ve Aden kıyılarına doğru yolladı. Böylelikle Açeliler'e karşı ilk yardım girişimi yukarıda söylediğimiz sebepten dolayı başarısızlığa uğradı. Yukarıda da belirttiğimiz gibi Yemen'deki karışıklıklardan dolayı geçiken yardım,nihayet 1569 yılında Osmanlı'nın Kızıl Deniz filosu amirali Kurdoğlu Hayreddin Hızır Reis komutasında iki tanesinde top ve tüfek bulunan, 22 parçadan mürekkep Osmanlı Donanması'nın Hint Okyanusu'na açılması ve güvenli bir şekilde Açe sularına ulaşmasıyla gerçekleştirilebilmiş oldu.
Avrupalılar, yukarıda saydığımız sebeplerden dolayı doğrudan ve kısa yoldan Hindistan'a ulaşmak için yeni yollar arayışına girdiler. Bunu, coğrafi keşiflere yatkın ve yetiştirdiği ünlü kaşiflerle tanınan Portekizliler 15. asrın sonlarına doğru Ümit Burnu'nu keşfederek ve Hindistan'a ulaşan yeni bir yol bularak başardılar. Ve mevcut durumdaki Hint ticaret yolunu da değiştirdiler. Portekizliler'in Hint ticaret yolunu değiştirmesi,özellikle o dönem Mısır'ı ellerinde tutanMemlükler'in ekonomik yönden sarsılmasına neden oldu. Memlük Donanması'nın PortekizDonanması ile boy ölçüşe bilecek bir durumda olmaması nedeniyle zamanla Bölgedeki etkinliklerini artıran Portekizli denizciler civar İslam şehirlerine ve Müslüman ticaret gemilerine zarar vermeye başladılar. 1517'de Mısır'ı fetheden Osmanlılar böylellikle bölgede Memlükler'in yerini almış oldular. Ve bölgede güçlü bir donanma bulundurulması gerektiğine inanarak Süveyş'de bir tersane kurdular.
Hint ticaret yolunun ekonomik değerini anlayan Portekizliler,ilerleyen yıllarda bölgeye çok daha güçlü donanmalar göndererek Bölge müslümanları üzerindeki baskıyı iyice arttırmaya başladılar. Bunun üzerine o dönem, dünyanın ve islam aleminin en güçlü devleti olan Osmanlı Devletine, Hint Okyanusu hinterlandındaki müslüman devletlerden yardım feryatları gelmeye başladı. Bu yardım isteğinde bulunan devletlerden biri de Bugün Endonezya'ya bağlı olan Sumatra adasındaki Müslüman Açe Sultanlığı'ydı. Sumatra Adası'nın kuzeydoğusunda bulunan Açe Sultanlığı, o zamanlar bölgenin ekonomi ve ticaretinde önemli bir yere sahip, zengin bir devletti. Bu özelliklerinden dolayı Açe Sultanlığı'na gözlerini diken Portekizliler, Açe sahillerine saldırılar düzenlemeye başladılar. Askerlik ve teknolojik bakımdan üstün olan Portekizliler karşısında fazla tutunamayan Açeliler yenilerek geri çekilmek ve bazı yerleri Portekizliler işgaline bırakmak zorunda kaldılar. Günden güne artan Portekiz baskısına daha fazla dayanamayan zamanın Açe Sultanı Alaüddin Şah acilen Vezir Hüseyin başkanlığındaki bir elçi heyetini Portekizliler'e karşı yardım istemek amacıyla İstanbul'a gönderdi. Sultan Alaüddin'in mektubunu getiren Açe heyeti 1565 yılın da İstanbul'a ulaştığında, o sırada, Zigetvar Seferi'nde bulunan Kanuni Sultan Süleyman'ın ölüm haberi geldi. Kanuni'nin yerine tahta geçen II. Selim, elçi heyetinin getirdiği mektubu alarak, Sultan'a,her türlü yardımı yapacağına dair bir cevap yazdı ve Açe heyetiyle beraber yolladı. Hazırlıklarını tamamlayan Osmanlı Donanması tam Endonezya'ya doğru yola çıkmak üzereyken Yemen'de Zeydi imamı Topal Mutahhar tarafından büyük bir isyan başlatıldı (1567). İsyanın tehlikeli boyutlara varmadan önlenmesi gerektiğini düşünen hükümet, donanmayı Sumatra adası yerine isyanın çıktığı Muha ve Aden kıyılarına doğru yolladı. Böylelikle Açeliler'e karşı ilk yardım girişimi yukarıda söylediğimiz sebepten dolayı başarısızlığa uğradı. Yukarıda da belirttiğimiz gibi Yemen'deki karışıklıklardan dolayı geçiken yardım,nihayet 1569 yılında Osmanlı'nın Kızıl Deniz filosu amirali Kurdoğlu Hayreddin Hızır Reis komutasında iki tanesinde top ve tüfek bulunan, 22 parçadan mürekkep Osmanlı Donanması'nın Hint Okyanusu'na açılması ve güvenli bir şekilde Açe sularına ulaşmasıyla gerçekleştirilebilmiş oldu.
Comments
Post a Comment