17. yüzyıldaki Osmanlı-Lehistan savaşlarının ilkidir.
| |||||||
Taraflar | |||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|
Osmanlı İmparatorluğu Kırım Hanlığı | Lehistan-Litvanya Birliği Boğdan Beyliği | ||||||
Komutanlar | |||||||
Sultan II. Osman Sadrazam Çelebi Ali Paşa Sadrazam Hüseyin Paşa Nogay Beyi Kantemir Mirza Kırım hanı Canibek Giray | Jan Karol Chodkiewicz Stanisław Lubomirski IV. Władysław Waza Petro Konaşeviç-Sahaydaçni Stanisław Koniecpolski |
1514 yılından beri Boğdan Beyliği doğrudan doğruya Osmanlı Devleti'nin bir parçası olmamakla birlikte Osmanlı Devleti'nin himayesi altında sayılıyordu. Boğdan Beyliği Tuna nehri yoluyla Karadeniz'e ulaşan ticaret yolları üzerinde bulunduğu için coğrafi konumu açısından Lehistan için stratejik bir önem taşıyordu. 16. yüzyıl sonlarında Lehistan soyluları (magnatlar) Boğdan'ın işlerine karışmaya başladılar. Osmanlılardan tarafından tayin edilmiş olan Boğdan Voyvodası Gaspar Graziani de Lehistan'ın yanında Osmanlılara karşı tavır aldı. Ayrıca Lehler Erdel Prensliği'ne saldırdılar. Erdel Prensi ve Protestansempatizanı Bethlen Gábor Osmanlı Devleti'nden yardım istedi. Bu Osmanlılar için kabul edilemez bir durumdu. Osmanlı padişahı Genç Osman Lehistan'a savaş açtı.
Savaşın Nedenleri
Çuçoro Çarpışması (17 Eylül-7 Ekim 1620)
Hazırlanan Osmanlı kuvvetlerine Özi Beylerbeyi İskender Paşa kumanda ediyordu. Ayrıca Nogay Tatarları da Kantemir Mirza'nın kumandası altında Osmanlı ordusunun yanında yer aldı. Lehistan ordusunun başında Rusya'yı dize getirerek 10 yıl önceMoskova'yı ele geçirmiş ünlü Leh komutanı Stanisław Żółkiewski bulunuyordu. Boğdan Voyvodası Gaspar Graziani de 600-1000 civarında askeriyle Lehistan'ın yanında yer aldı. Ancak Boğdanlı birçok bey Osmanlılara karşı savaşmayı reddetti. 10 Eylül 1620tarihinde Lehistan ordusu Prut nehri boylarında Yaş kenti yakınlarındaki Çuçoro mevkiinde Osmanlı ve Nogay ordularıyla karşılaştı.
Savaşın daha 18 Eylül'deki ilk gününde Leh askerleri bozguna uğradılar. Boğdanlı askerler taraf değiştirerek Osmanlı tarafına geçtiler. 6 Ekim'de Osmanlılar tekrar taarruza geçtiler. Leh kumandanlar ve soylular askerlerini terk ederek kuzeye doğru kaçmaya başladılar. Leh askerlerinin çoğu ya öldürüldü ya da esir alındı. Leh kumandanı Stanisław Żółkiewski de savaşta öldürüldü ve kafası kesilerek padişaha gönderildi. Gaspar Graziani kaçmayı başardı ama Osmanlılardan korkan kendi askerleri tarafından öldürüldü. Böylece Çuçoro Savaşı büyük bir Osmanlı zaferiyle sonuçlanmış oldu.
Hotin Seferi (2 Eylül-9 Ekim 1621)
Çuçoro Savaşı'nda Lehistan'a karşı kazanılan bu büyük zafer sonucunda Osmanlı padişahı II. Osman Lehistan'ı tamamen dize getirerek Osmanlı Devleti'nin sınırlarınıBaltık Denizi'ne kadar uzatabileceğini düşündü. Bu amaçla bir yıl sonra 200.000'i aşkın bir sayıda büyük bir ordu hazırlayarak bizzat kendisi bu ordunun başındaİstanbul'dan Edirne'ye doğru yola çıktı. Nogay Tatarlarının beyi Kantemir Mirza ve Kırım Hanı Canibek Giray da ordularıyla birlikte Osmanlı ordusuna katıldılar. Osmanlı tarafında ayrıca çok sayıda Eflak ve Boğdanlıaskerler bulunuyordu. Litvanya Atamanı Jan Karol Chodkiewicz Dinyester nehrini geçerek Lehistan veliahtı IV. Władysław Vasa'nın ordularıyla buluştu. Ukrayna Atamanı Konaşeviç-Sahaidaçni de ordularıyla bu koalisyona katıldı. Lehistan orduları Osmanlıların elinde bulunan Hotin kalesi yakınlarında yerleştiler. 2 Eylül'de Osmanlı orduları da Hotin'e ulaştılar. Osmanlılar defalarca Lehistan kuvvetlerine saldırmalarına rağmen başarı elde edemediler. Osmanlılar çok sayıda kayıp verdiler.Yeniçeriler yorulmuştu. Genç Osman'ın itirazlarına rağmen 9 Ekim 1621 günü barış antlaşması yapıldı.
Savaşın Sonuçları
Osmanlılar Hotin Seferi'nden umduklarını bulamamışlardı. Ancak Lehler de büyük bir zafer kazanamışlardı. O yüzden yapılan Hotin Antlaşması, Osmanlı Devletiyle Lehistan arasındaki durumu olduğu gibi korudu. Sınırlarda hiçbir değişiklik olmadı. 1. Lehistan'a Tatar akınları yasaklandı. 2. Hotin Osmanlı egemenliğindeki Boğdan'a verildi. 3. Lehistan'ın Kırım Hanlığı'na vergi ödemeye devam etmesi kararlaştırıldı. Saldırının başarısızlığına karşılık Boğdan'ın güvenliği sağlanmış oldu. II. Osman Hotin kalesi önünde istekli savaşmayan Yeniçeri Ocağı’nı kaldıracağını açıkladı. Bu kararı yeniçerilerin isyanına yol açtı ve isyan II. Osman'ın öldürülmesi ile sonuçlandı.
Comments
Post a Comment