1386 ya da 1387 yılında bugünkü Sırbistandaki Ploşnik kasabası yakınlarında Sırp Ordusu ile Osmanlı akıncıları arasında gerçekleşti. Sonuçta Osmanlı Ordusu bozguna uğradı. Bu savaş Osmanlı Devletinin Balkanlardaki ilk yenilgisi sayılır.
Öncesi
I. Murad Anadolu’da Karamanoğlu Beyliği ile meşgulken, Balkanlarda öteden beri Osmanlılara karşı birleşme çalışmaları meyvelerini vermeye başlamıştı. Yıllarca önce Rumeli’ye geçen Türk kuvvetleri Bizanslılara ait toprakları zaptettikten sonra ileri hareketlerine devam edince, Slavunsuru ile karşılaşmıştı. Balkanlarda kalabalık bir kütle teşkil eden Bulgar, Sırp ve Bosnalı gibi İslav unsurları, aralarındaki geçimsizlikleri bir tarafa bırakarak, Türk fütûhatına karşı koymak için, sıkı bir şekilde birleşememişlerdi. Murâd Han bölgede sürdürdüğü dâhiyane siyâsetle, ayrı parçalar hâlinde kalmalarını te’min ettiği bu ülkelerin fethedilmesi plânlarını aksatmadan sürdürdü. Bulgaristan ve Yukarı Makedonya’nın zaptından sonra bilhassa Sırplar arasında kıpırdanmalar görülmeye başlanmış ve tehlikenin gittikçe büyümesi, Sırpların birleşik: mukavemet hissini kamçılamışsa da Osmanlı kudreti karşısında duyulan korku ve hareketlerin kuru bir niyetten öteye, fiile geçmesini engellemeye yetmişti. O sırada Sırplar kuvvetli bir liderden de mahrumdu ve başlarında bulunan kral Lazar Grebliyanoviç tek başına Balkan ittifakının kurucusu ve lideri olabilecek kabiliyette değildi. Zâten Murâd Han’ın baskılarından yılarak bir süre, önce Osmanlı himayesini kabul etmek zorunda kalmıştı. Ancak başkasının kuracağı bir ittifaka katılmak için fırsat kollamaktan geri kalmazdı. Sırplar bu hâldeyken, 1376’dan itibaren muhitindeki nüfuzunu arttırıp Dalmaçya kıyılarına kadar hâkimiyetini genişlettikten sonra, Bosna ve Sırbistan kralı ünvânını takınan, Macarlara karşı Venedik tarafından desteklenen Bosna kralı Tvartko’nun yıldızı parlamaya başladı. Tvartko, Osmanlı tehlikesinin hızla yaklaştığını görüyor, kendi muhitinde kazandığı muvaffakiyetlerden cesaretlenerek Türklere karşı müşterek bir cephe te’sisine çalışıyordu. Balkanlardaki hıristiyanlara ve bilhassa Bosna kralına bu hususta cesaret veren bir olay da Karamanoğullarının Sırpları teşviki ve aralarındaki ittifak idi. Sultan Murâd, Balkanlardaki kıpırdanmaları dikkatle tâkib etmekle beraber, onları Osmanlılara karşı çıkmaya teşvik eden Karamanoğulları mes’elesini daha mühim gördüğünden, önce Karaman seferini yaparak bu çıban başını koparmaya karar vermişti. Nitekim yapılan muhârebede Karamanoğullarını ağır hezimete uğratıp sulh imzalattı. Anadolu cephesinde sulh te’min edilince de Tîmûrtaş Paşa emrine 20.000 kişilik kuvvet vererek Bosna krallığına karşı gönderdi. Fakat Tîmûrtaş Paşa emrindeki akıncılar Bosna arazisine doğru ilerlerken, Bosna kralı Tvartko, Lazar Grebliyanoviç ile birleşti ve o zamana kadar kendisini tanımayan bâzı Sırp sergerdelerini de etrafına toplayarak 30.000 kişilik bir kuvvet meydana getirdi. Tvartko ve Lazar idaresindeki 30.000 kişilik Sırp ve Bosnalı kuvvetleri, Tuna’nın kollarından Morava nehrine karışan Toplıça çayı vadisinde Ploşnik mevkiinde Timurtaş Paşa idaresindeki kuvvet lerini baskınla bozguna uğrattılar. Bu bozgunda, yirmi bin akıncıdan ancak beş bini kurtulabildi.
Sonrası
Türk kuvvetlerinin Ploşnik’te uğradığı acı mağlubiyet, yıllardan beri seri Türk darbeleri altında şaşkına dönen Balkanlılar arasında umûmî bir sevince sebeb oldu. Yeniden ilk zamanlardaki gibi Osmanlıları Balkanlardan atabileceklerine inanmaya başladılar. Tvartko ve Lazar’ın müşterek muvaffakiyeti, yalnız bunların idaresindeki İslav unsurunun değil; Bulgar, Ulah ve hattâ bir kısım Arnavut prenslerinin Osmanlı aleyhine birleşmelerine sebeb oldu. Ploşnik mağlûbiyetinden önce gizlice hazırlanmakta olan Balkanlı hıristiyanların ittifakı, bu defa öğünülerek açığa vurulmaya başlanıp, hareket bir haçlı seferi hazırlama şekline dönüştü. Bütün Sırp azilzâdeleri bu galibiyet üzerine Lazar’ın etrafında toplanmaya başlamışlardı. Bosna kralı Tvartko ve Bosnalılarla beraber bir kısım Sırp beyleri de kuvvetlerini birleştirmeye muvaffak oldular. Aralarında Jorj Kastriyota da dâhil olmak üzere bâzı Arnavut beyleri de ittifaka katıldılar. Dobruca mıntıkasındaki Bulgar prensi Dobrotiç’in oğlu İvanko ile Şişman, Murâd Han’a sadâkatlerinden dönerek müşterek mücâdele için asker vereceklerini bildirdiler. Eflâk beyi de asker göndereceğine dâir te’mînât verdi. Sultan Murâd’ın Ploşnik mağlûbiyetinin acısını Mora üzerine yürüyerek çıkarmak isteyeceğini düşünen Venedikliler de, Islavlara; ittifaka dâhil olduklarını bildirdiler. Osmanlı ordusunun önde giden atlıları:Deliler
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği , ( Rusça : Союз Советских Социалистических Республик ( yardım · bilgi ) , Soyuz Sovetskikh Sotsialisticheskikh Respublik , /sɐˈjʊs sɐˈvʲeʦkʲɪx səʦɪəlʲɪˈstʲiʨɪskʲɪx rʲɪsˈpʊblʲɪk/ ; kısaca СССР, SSSR ) Sovyetler Birliği ya da SSCB olarak da bilinir, Rusya İmparatorluğu 'nın 1917 'deki Büyük Ekim Devrimi 'yle yıkılmasından sonra aynı topraklar üzerinde kurulan ve 1991 'e değin varlığını koruyan devlet. Avrupa 'nın doğu kesimiyle, Asya 'nın kuzey kesimi boyunca yayılan SSCB, son yıllarında 22.403.000 km²'lik yüzölçümüyle dünyanın en büyük ülkesiydi. Nüfus bakımından da 293.047.571 ( Haziran 1991 ) kişiyle 3. sırada yer alıyordu. Aynı zamanda dünyanın başlıca siyasî ve askerî güçlerinden biri olan Sovyetler Birliği, batısında Norveç , Finlandiya , Baltık Denizi , Polonya , Çekoslovakya , Macaristan ...
Лжедми́трий I , официально именовавший себя царевич (затем царь) Дмитрий Иванович [1] [2] , в сношениях с иностранными государствами — Император Димитрий ( лат. Demetreus Imperator ) (ум. 17 мая 1606 ) — царь России с 1 июня 1605 по 17 (27) мая 1606 , по устоявшемуся в историографии мнению — самозванец , выдававший себя за чудом спасшегося младшего сына Ивана IV Грозного — царевича Дмитрия . Первый из трех самозванцев, именовавших себя сыном Ивана Грозного , притязавших на российский престол (см. также Лжедмитрий II и Лжедмитрий III ). Гибель царевича Дмитрия Основная статья: Дмитрий Углицкий (царевич) Царевич Дмитрий погиб при не выясненных до настоящего времени обстоятельствах — от ножевой раны в горло. [3] Его мать обвинила в убийстве Дмитрия пребывавших в Угличе «людей Бориса» Данилу Битя...
önceki sonraki Ünlü Kanije Savunması’nın kahramanı olarak tanınan, Türk Tarihi’ne adını zekâsı ve kahramanlıklarıyla yazdıran, kahveye olan düşkünlüğü ile ün salarak kendisine “Tiryaki” lakabıverilen Tiryaki Hasan Paşa, tam olarak bilinmese de bazı kaynaklarda Kanije Savunmasısırasında (1601) 87 yaşında olduğu söylendiği üzere 1516 yılında doğmuştur. 2. Selimzamanında Enderun’da eğitim görmüştür. 3. Murat’ın şehzadeliği sırasında Manisa’da onunrikabdarlığı görevini yaptı. Ardından 3. Murat’la birlikte İstanbul’a gitti ve bir süre saraydakaldı.İlk olarak İzvornik sancakbeyi oldu. 1583’ de Göle, 1587’de Pojega sancakbeyioldu.1594’de Bosna beylerbeyi oldu ve daha sonra daha sonra Budin beylerbeyi oldu. 1600-1601 yılları arasında fethedilen Kanije Kalesine beylerbeyi olarak atanan Tiryaki Hasan Paşa bu yıllarda yaşının verdi...
Comments
Post a Comment