Skip to main content

Altın Elbiseli Adam


Kazakistan’ın Alma-Ata kentinin yakınlarındaki Esik (Isık) kasabasında 1969 yılında yol çalışması için önlerindeki alçak bir tepeyi düzeltmek isteyen işçiler  Türk tarihi, Türk kültürü ve Türk dili açısından ne kadar büyük bir keşfin başlangıcında olduklarının farkında değildiler. Kazılar sırasında iş makinelerinin önüne çıkan büyük bir taş kütlesini kaldırmak isteyen işçiler, kısa süre karşılarındakinin sıradan bir taş olmadığını, taş kütlesinin aslında özenle işlenmiş bir kaya olduğunu anladıklarında yetkilileri durumdan haberdar ettiler.
Kazakistan Bilimler Akademisi Tarih, Etnografya ve Arkeoloji Enstitüsü Arkeoloji Bölüm Başkanı Kemal Akişev başkanlığındaki bir ekip kısa süre sonra kazı alanına ulaşıp çalışmalara başlamıştı bile. Kazılar sonunda ortaya çıkarılan ise tüm dünyanın o zamana kadar gördüğü en büyük, en görkemli, en şaşırtıcı kurganlardan (mezar) birisiydi. Tanrı Dağları’nda (Tien-Shan) yetişen ağaç kütükleriyle çevrili olan ve toprağın 7 metre altında yer alan 3x2x1.2 metre boyutlarındaki mezarın içinde yaklaşık 1.65 metre boyunda saf altından bir elbise giyen genç yaşlarda bir gencin iskeleti ile binlerce altın eşya bulunmaktaydı.
Mezar odası ilk görenler için gerçekten son derece şaşırtıcıydı. Çünkü mezar, ünlü Mısır firavunu Tutankamon’un mezarından sonra içinde en fazla altın bulunan mezar olarak tarihe geçiyordu.  Üç binden fazla madeni eşya, çeşitli küp, tabak ve çanağın yanında mezardan binlerce altın ya da altın olmayan irili ufaklı nesne çıkarılmıştı. Fakat bunlardan özelikle bir tanesi, sonradan Altın Elbiseli adam adını alacak olan altından yapılan bir elbise gerçekten son derece dikkat çekicidir.
Yapılan arkeolojik keşfi dünyaya ilk olarak “Komsomolskaya-Pravda” gazetesi duyurdu. Daha sonra Kazakistan’da çıkan 24 Ocak 1973 tarihli “Leninşil Cas” (Leninci Genç) gazetesinde Irım Kenenbayov  imzalı “25 Gasır Burin Cazılgan Hat” (25 Asır Önce Yazılmıs Mektup) başlıklı bir makale yayınlandı. Makalede, yapılan keşfin ne derece büyük olduğunu belirtmek için Sovyetler Birliği sınırları içinde bugüne değin böyle bir keşif yapılmadığı, bu keşif ile eşdeğerde olabilecek tek arkeolojik keşfin Mısır’daki firavun mezarları olabileceği belirtiliyordu.

Altın Elbiseli Adam: Türk Uygarlığının, Türk Kültürünün Tarih Öncesi Temsilcisi

Altın Elbiseli Adam
Kurganı inceleyen tarihçilere göre, bu görkemli kurganı inşa eden ve Altın Elbiseli Adam’ın ait olduğu uygarlığın kurucuları Çin baskısından kaçarak bölgeye gelen ve Sakalar olarak anılan bir Türk kavmidir. Mükemmel bir el işçiliği ile saf altından yapılan Altın Elbiseli Adam’ın üzerinde bir kaftan, çizme ve başlık bulunmaktaydı. Başlığı ok ve tuğlarla süslü olan elbisenin alın hizasında koç, geyik ve at kabartmaları; gerek elbise, gerekse başlık ve kemerin üzeri geleneksel Türk motifleri olan at, koyun, pars gibi hayvanların kabartmaları ile süslüdür. Hayvan motifleri son derece canlı biçimde resmedilmişlerdir: At motifleri koşar durumda, leopar ve pars motifleri ise kükremekte ve saldırmaya  hazır durumdadır. Altın Elbiseli Adam’ın üzerindeki ceket ise yüzlerce üçgen biçimindeki altından oluşmaktadır.
Elbise o kadar göz kamaştırıcıydı ki, kurganın kazı çalışmalarında bulunan Bekin Nur Muhammedov, elbise güneşe ilk çıkarıldığında parlaklığından dolayı gözlerinin kamaştığını ve bir süre kimsenin elbiseye bakamadığını söylemektedir.  Kazılar sırasında kurganda bulunan altın küpe, yüzükler, ok, kama ile kamçının da Altın Elbiseli Adam’a ait olduğu tahmin edilmektedir. Altın Elbiseli Adam’ın kim olduğu kesin olarak bilinemese bile bir Türk tigini olduğu günümüzde kabul edilmektedir. Altın Elbiseli Adam’ın başlığındaki keçi kabartması yüzünden kurganın Göktürklerle ilgili olduğu da tahmin edilmektedir. Zira hanedanlık arması keçi olan Göktürklerde, her hanedan üyesinin mezarında keçi arması bulunmaktadır. Gerçeği bugün Kazakistan Merkez Bankası kasasında saklanan Altın Elbiseli Adam’ın bir uyarlaması ise Alma-Ata’da müzede sergilenmektedir.

Türkçenin En Eski Yazılı Kaynağı Günyüzüne Çıkıyor

Altın Elbiseli Adam
Fakat bulunan eşyalar içinde özelikle bir tanesi gerçekten Türk tarihi ve Türk dili açısından paha biçilmeyecek bir değerdedir.  Paha biçilemeyecek değerde olan bu eşya üzerinde sadece iki satır yazı bulunan fakat  Türkçenin ilk yazılı kaynağını Orhun Anıtlarından yüzlerce yıl öncesine taşıyacak olan belli bir bölümü kırılmış gümüş bir kadehtir.
Bu kadehin üzerinde 24 (Vikipedia’ya göre ise 26) harf bulunmaktadır. Kadehteki yazının  Orhon Afabesi’nin arkaik şekli olduğu konusunda görüş birliğine varılmıştır. Yapılan birçok karbon testi bulunan kadehin yaşının en azından M.Ö 5. yüzyıla kadar uzandığını göstermektedir ki, Orhun ve Yenisey Anıtlarının M.S 8 yüzyılda yapıldığı düşünülecek olursa yapılan keşfin Türkçe ve Türk tarihi açısından önemi daha kolay anlaşılır. Aralarında Kazım Mirşan’ın da bulunduğu birçok bilim adamı kadehin üzerindeki yazıları okusa da içlerinde en fazla ses getireni Kazak bilim  adamı ve şair  Olcas Süleymanof’un okuması olmuştur:
“Khan Uya üç otuzı (da) yok boltı. Utugsi tozıltı” yani “Tigin, 23′ünde öldü. Esik halkının başı sağ olsun.”
Fakat ne yazıktır ki, tüm bu keşiflere karşın günümüz tarih kitaplarında genç kuşaklarımıza halen daha Türkçenin bilinen en eski yazılı kaynağı olarak Orhun ve Yenisey anıtları öğretilmektedir. Bugün neredeyse tarihle hobi olarak ilgilenen çok küçük bir kesim hariç Altın Elbiseli Adam ve kurganda bulunan 2500 yıllık bir tabağın Türk tarihine, Türk kültürüne kazandırdıklarını bilmemektedir.


Kaynak: http://www.serenti.org/altin-elbiseli-adam/#ixzz22tJXp2zS

Comments

Popular posts from this blog

HackME v8 Free Dowland

 

Coin Farm Crystal Generator 2023

 

İnternet sitemizi blogumuzu arama motorlarına nasıl ekleyebiliriz?

Bu makalede arama motorlarında işletmenizi görünür yapmanın yolları ve sitenizi arama motorlarına kaydetme konusuna değineceğiz. Şimdi  Google ,  Bing ,  Yahoo ,  Yandex  gibi arama motorlarına sitenizi nasıl ekleyebileceğinize değineceğim. Sitenizi Arama Motorlarına Ekleyin Arama motoru , üzerinde yapılan aramalarda sitenizde yer alan içeriklerin taranarak gösterebilmesi için arama motorunun öncelikle sitenizin varlığından haberdar olması gerekir. Buna yardımcı olacak en sağlam yollarından biri sitenizi arama motorlarına manuel eklemektir. Bu işlem zorunlu olmamakla birlikte arama motorlarının sitenizi tanımasını ve dizinlere eklemesini hızlandırıcı, emin bir yoldur. Sitenizi Google Arama Motoruna Ekleyin Google  arama motoruna site eklemek çok basit. Yapmanız gereken sadece aşağıdaki adrese girirek  “url ve yorumlar”  alanlarını doldurarak kaydet butonuna basmak. Burada dikkat etmeniz gereken husus siteniz  http ,  https ,  www  ve  www  olmadan açılıyorsa, her biri için ayrı ayrı si