Dünyanın En Korkunç ve Gizemli Gölleri
Başlığı okuduğunuzda bir göl iyi mi olur da korkulu olur diye düşünmüş olabilirsiniz. Göller ışıldayan alglere, fazlaca değişik görünümdeki balıklara ev sahipliği yapıyor. Öte yandan son aşama ürkütücü unsurlara sahip olanları da var. Bu makalede, yüzyıllardır insanları şaşırtan göllerden beşi seçilmiş ve entresan özellikleri özetlenmiştir.
Bu göller: Taal Gölü, Hillier Gölü, Plitvice Gölleri, Roopkund Gölü ve Natron Gölü.
Taal Gölü, Filipinler
Filipinlerde bulunan Taal Gölü, sayısız görkemli manzaraya ev sahipliği yapar. Göl, nesilden nesile aktarılan efsanelere mevzu olmuştur.
Efsaneye göre; Tagaytay isimli kasabanın Lakan Taal adında saygın bilge bir lideri vardır. Lakan Taal, kasabalılara bölgelerinde bulunan bir dağı göstermiş ve bu dağa kesinlikle gitmemelerini söylemiştir. Kasabalılar Lakan Taal’ın sözünden çıkmaz ve hiçbiri yasaklanmış olan dağa gitmez. Ancak günlerden bir gün yaşlı bilge ortadan kaybolur. Aradan seneler geçer yaşlı bilgeden haber alınamaz. En nihayetinde kasabalılar liderlerini yasaklanmış dağda aramaya karar verirler. Dağda aramaya yaparken içi yakutlar, elmaslar ve incilerle dolu bir dehliz bulurlar. Hazineyi paylaşamayan kasabalılar aralarında kavga etmeye başlarlar. Lakan Taal’ın önlemeye çalmış olduğu kaçınılmaz netice gerçekleşmiştir. Kasabalılar birbirine düşmüştür. Tam o sırada ortaya çıkan Lakan Taal, halkının lafından çıkmış olup birbirlerine düşmelerine fazlaca sinirlenir ve halkını lanetler. Gökyüzü gri bulutlarla kaplanır, şiddetli bir kasırga, arkasından yangınlar adım atar. Kasabalıların hepsi yaşamını yitirirken dağ içine çöker ve çöküntünün üzeri sularla kaplanır. O günden sonrasında oluşan göle Taal Gölü denilir.
Taal Gölü
Ancak gölü ilginç ve ürkütücü kılan bu entresan efsane değil, gölünün sahip olduğu jeolojik özelliklerdir. Dünyanın en büyük gölü olan Taal’ın bir de volkanik adası vardır. (Dağın çöküp, göle dönüşme efsanesine bu volkanın yol açmış olduğu aşikar.) Çok entresan bir halde bu volkan gölün içine kadar uzanır ve volkanın kraterinin içi de göle dönüşür. Yani Tall Gölü’nün içinde volkanik bir ada ve adanın arasında bir göl daha vardır. Göl içinde göl!
Hillier Gölü, Batı Avustralya
Hillier gölü, Batı Avustralya’da Middle Island isminde bir adanın, deniz kıyısındadır. “Pembe Göl” ismi ile de anılan Hillier Gölü, görülmesi ihtiyaç duyulan muhteşem bir görünüm sunar. Bu entresan renge haiz olmasının esas sebebi tam olarak bilinmemekle birlikte bilim adamlarının mevzuya dair kabul bulan bir açıklamaları vardır.
Göle rengini veren, gölde yaşayan “Dunaliella Salina” adlı tek tek mikro algtir. Bu alg, güneşin beyaz ışığı ile fotosentez yapar sadece bunu yaparken güneşten gelen ışınların turuncu ve kırmızı olanları hariç bütün dalga boylarını emer. Bunun yanı sıra algler, karotenoid pigmentler (havuçta bulunan beta-karoten) üretirler. Hillier hayattaki tek pembe göl değildir. Senegal sahilinde yer alan Retba Gölü, tabiat ananın bir başka harikasıdır.
Bu göllerin ilgi çekici bir öteki özelliği ise yüzmek için tamamen güvenli olmalarıdır. Tıpkı deniz suyu gibi cilde zarar vermez ancak kuşkusuz suyu tuzludur ve içilemez.
Plitvice Gölleri, Hırvatistan
Birbirine bağlantısı olan 16 göl ve doksan şelaleden oluşan olağanüstü bir tabiat harikasıdır.
Ormanın derinliklerinde yer alır. Bu ormanlar geyikler, kurtlar, ayılar, yaban domuzları ve ender kuş türleriyle doludur. Hatta bölgenin Pleistosen döneminde yaşayan bir ayı türünün mesken yeri olduğu düşünülmektedir.
Bu kadar olağanüstü bir tabiat harikası efsanesiz olur mu? Plitvice gölleri ile ilgili yaygın olarak ifade edilen efsaneye göre, bölge halkı kuraklık yüzünden zor zamanlar geçirirken sihirli güçleri olan bir kraliçe bölge halkına bir lütufta bulunmuş ve bu göllerin ortaya çıkmasını elde etmiştir.
Efsanelerin iddia edeceği her mutlaka, Plitvice gölleri, sıradışı, büyüleyici bir güzelliğe haizdir. Bu fantastik güzelliği ve hayvanları korumak için Plitvice Gölleri, Unesco Dünya Mirası alanı duyuru edilmiştir.
Roopkund Gölü, Hindistan
Günlerden bir gün Roopkund Gölü’nün buz tutmuş yüzüne vuran sonbahar güneşi, gölün yüzeyini eritir. Eriyen suda yüzlerce insan iskeletinin yüzdüğü görülür. Görenleri hayrete düşüren bu görünüm, iskeletlerin nereden geldiği ile alakalı meraka yol açar. Konu ile alakalı pek oldukça söylenti yayılır. İngiliz yöneticiler, bu dramatik olayın, cenk zamanında Japonların gerçekleştiği bilinmeyen bir toplu katliamın delili olabileceğini öne sürerler. Ancak kemikler incelendiğinde bambaşka bir gerçek ortaya menfaat. Kemikler, MS 850 yıllarına aittir. Üstelik bu insanların hepsi, aynı biçimde kafatasına ölümcül bir darbe cevabında ölmüştür. Tarih kitaplarına bu barbar katliamla ilgili hiçbir ize rastlanmaz.
Bu ilginç vakalar, Roopkund’un 5020 metre yükseklikte bulunan bu tenha Himalaya gölünden geçen yolcuların Dağ Tanırcası’nın gazabını uyandırabileceklerini özetleyen bir halk türküsüne mevzu olmuştur.
Natron Gölü, Tanzanya
Natron Gölü, sularına yaklaşan tüm hayvanları sonsuza kadar sularında saklar. Bu cümle bir masala ait değil. Gerçekten susuzluğunu gidermek için göle yakalaşan hayvanlar belki de daha susuzluklarını gideremeden ölür ve gölün derinliklerine gömülürler.
Natron Gölü’nün ölümcül olmasının nedeni, suyunun bileşenlerinde gizlidir. Göl, sodyum karbonat, bikarbonat, klorür ve sülfatların bir karışımını içeren doğal olarak oluşan bir sodyum bileşiğidir. Suyun alkali seviyesi oldukça yüksektir, pH değeri on civarındadır. Bu bileşikler, su içen hayvanın kısa zaman içinde hayatını kaybetmesine ve sulara gömülmesine neden olur. Suya gömülen hayvanın karkası bir müddet sonra kireçlenir ve kireç hafifçe olduğu için heykelsi bir görünüme kavuşmuş olarak suda yüzmeye adım atar.
Doğu Afrika’nın derinliklerinde Tanzanya’da bulanan gölün gizemlerini hesaba katmazsak mucizevi bir tabiat harikası bulunduğunu söyleyebiliriz.
Yoğun kimyasal maddeler, gölün suyunda camsı mükemmel bir görünüme yol açar. Bazen muhacir kuşlar, bu güzelliğe aldanır ve nihai konak yeri olduğunu ayrım etmeden göle inerler. Hatta bu muhteşem imaj insanları bile yanıltmıştır. 11 Aralık 2007’de bir öbek yırtıcı ömür belgeselcisi bu optik illüzyona kapılırlar. Helikopterleri ile suya inen takım, oldukca geçmeden gölün ateşli sularının helikopteri aşındırdığını farkına varır. Çok zor da olsa ölümden kurtulmayı başarırlar.
Kaynaklar:
Taal Volcano
Unusual Places
ResearchGate
Mindat.Org
Comments
Post a Comment