Bazı organımız olmadan yaşamaya devam edebiliriz. Bunlardan bazılarının yokluğu, yaşamı çok zorlaştırsa da tıbbi tedbirler işe yaradığında bu organlarımız olmadan hayatta kalabiliriz. Pankreas, böbrek ve dalak gibi organların yokluğu, düzenli tıbbi destek gerektirmesine ve gündelik yaşamı bazı açılardan olumsuz etkilemesine rağmen diğer bazı organların yokluğu kadar zor değildir. Midemiz olmadan da yaşayabiliriz. Bunun nasıl mümkün olduğuyla ilgili ilginç detayları öğrenmek istiyorsanız okumaya devam edin.
Midesiz Yaşamak Zorunda Kalmanın Nedenleri Neler Olabilir?
Pek çok mide hastalığının tedavi edilmesi mümkündür. Bazen ilaç tedavisi gibi basit prosedürlerle bazen de midenin bir kısmını almak gibi daha komplike müdahalelerle mide rahatsızlıklarının birçoğu tedavi edilir. Ancak CDH1 geninin mutasyonu sonucu ortaya çıkan diffüz gastrik kanser söz konusu olduğunda, midenin bir bölümü değil, tamamının alınması gündeme gelir. Bunun en önemli sebebi daha kanser başlar başlamaz kanserli hücrelerin bütün mideye yayılmasıdır. Üstelik erken teşhis edilmesi de kolay değildir. Dolayısıyla midenin bir kısmının alınması ile kanser hücrelerinden tamamen kurtulma garantisi yoktur. Bu nedenle tercih edilen yöntem, midenin tamamen alınması olur.
Normal şartlar altında yiyeceğin sindirim sistemimizdeki yolculuğu; ağızda başlar, yemek borusu aracılığıyla mideye ve oradan da ince bağırsağa geçerek yolculuğuna devam eder. Mide alındığında yolculuk kısalır. Yemek borusundan geçen yiyecekler, onikiparmak bağırsağıyla ince bağırsaklara aktarılır.
Midesiz Yaşam
Midenin işlevinin onikiparmak bağırsağı tarafından gerçekleştirilebilmesi imkânsız gibi görünmüş olabilir. Ancak insan vücudunun olağanüstü adaptasyon yeteneği, midesi tamamen alınmış bir insanın normal yaşama dönebilmesine olanak sağlar.
Ameliyattan sonra birkaç hafta boyunca damar yolu ile beslenen hastalar, iyileşme sürecinde herhangi bir aksaklık olmazsa kısa bir süre zarfında normal besin programlarına geri dönebilirler. Ameliyatın kesi yerilerinde herhangi bir kaçak oluşması, ölümcül sonuçlara varabileceğinden hastalar ameliyattan sonra birkaç hafta hastanede kalırlar. Hastanın başlangıçta normal besinlerle beslenmesi çok kolay değildir. Başlangıç sıkıntılı bir süreç olmasına karşın hastanın normal beslenmesine dönmesi için bu sıkıntılı süreci atlatması gerekir.
Geçiş döneminin ardından yiyeceklerin çoğu yeniden tüketilebilir. Ancak sindirim midede olduğu kadar hızlı ve etkili olmadığından, öğünlerin daha küçük olması önerilir. Ayrıca midesi tamamıyla alınan insanların çoğu vitamin hapları gibi besin takviyelerine ihtiyaç duyarlar.
Midesi alınan insanların çoğu ameliyattan sonra kilo kaybeder. Bu nedenle sıkıntılı olsa da vücudun ihtiyacı olan kalorinin alınması önemlidir. Bununla birlikte karbonhidrat, yağ, vitamin ve mineraller iyileşme sürecini de destekler. Mide alınma ameliyatı sonrası, safra kesesi taşı ve osteoporoz (kemik erimesi) oluşma eğilimi artabilir. Bütün travmatik olaylarda olduğu gibi mide alınma ameliyatı sonrasında da vücuda çok dikkat edilmesi gerekir.
Yemekten sonra 30-60 dakika gibi bir süre içinde bu hastalar mide krampı, mide bulantısı hatta bazen kusma gibi genel mide rahatsızlıkları yaşayabilirler.
2 saat kadar sonra ise kan şekerlerinde ani bir yükseliş meydana gelebilir. Kan şekerinin ani yükselmesi ise tansiyonun yükselmesine, terlemeye ve bilinç karmaşasına neden olabilir.
Bu iki olumsuz durumun hafifletilmesinde en önemli etki öğünlerin mümkün olduğunca küçük porsiyonlardan oluşmasıdır ancak bazı durumlarda beslenme programında hastaya uygun düzenlemeler de yapılır.
Bir iki yıl içinde vücut midesiz yaşama daha iyi adapte olduğundan uygun beslenme alışkanlıklarını devam ettirmek koşuluyla hastalar, normal yaşamlarına geri dönerler.
Comments
Post a Comment