Skip to main content

Hapşırmayı Önlemek Tehlikeli midir?

 Sessiz ve kalabalık bir ortamdasınız, şiddetli bir hapşırığın yola çıktığını fark ettiniz. Üstelik bir parça mendiliniz bile yok. Birazdan herkes size bakacak ve daha da kötüsü ağız ve burnunuzdan çıkan partiküllerin havada süzülüşünü, bu sessiz kalabalıkla birlikte izlemek zorunda kalacaksınız. Bir iki “çok yaşa” yaşadığınız utancın tesellisi olabilirdi ama o da olmadı. Bu aslında iyi ihtimallerden biridir çünkü hapşırığı önlemek için ağzımızı ve burnumuzu tıkayacak olursak aldığımız risk, utanç duygusundan çok daha ciddi sorunlara yol açabilir.


Toz, kuru hava ve çeşitli alerjenler ya da gribal bir enfeksiyon söz konusu olduğunda hepimiz hapşırırız. Burun boşluğunda meydana gelen tahriş hapşırmaya neden olur. Tek bir hapşırmada neredeyse 40.000 partikülün dışarı atıldığı tahmin edilmektedir. Hapşırma sağlığımız için faydalıdır çünkü bu sayede vücudumuz yabancı ve zararlı parçacıklardan kurtulur.

Hapşırmayı durdurmaya çalışmakla hapşırmayı kontrol etmek birbirinden farklı şeylerdir. Hapşırmayı durdurmaya çalışmak, çok sık görülmese de çok ciddi komplikasyonlara neden olabilir.

Hapşırmayı Durdurmaya Çalışırken Ortaya Çıkabilecek Komplikasyonlar Nelerdir?

Hapşırma anında ağzımıza ve burnumuza baskı uygulamak oluşacak basıncı, 5 ila 24 kat artırmak anlamına gelir. Üstelik oluşan basınç kafa, burun boşluğu ve boğazı etkiler.

  • Ağır durumlarda iç kulaktaki hassas yapılar zarar görebilir ve hatta kalıcı işitme kaybı oluşabilir,
  • Diyafram hasar görebilir,
  • Gözün beyaz kısmındaki damarlar çatlayabilir, iris çevresindeki alanlarda morluklar oluşabilir,
  • Beynimizdeki damarlar artan basınç nedeni ile zayıflayabilir hatta yırtılabilir.

Diyelim ki kalabalık ve sessiz bir odada daha da fenası ağzınızda bir şeyler varken şiddetli bir hapşırığın yaklaşmakta olduğunu fark ettiniz. Yukarıdaki riskleri mi göze alsam yoksa birkaç dakikalık utancı mı seçsem diye karar vermeniz gereken saliselerde yapmanız gereken tek şey parmaklarınızı burnunuzun altına yerleştirip, bu bölgeyi hafifçe ovuşturmaktır. Hapşırık aninden başka bir işi çıkmış gibi geldiği yöne doğru hızla uzaklaşır.


Hapşırık Gelmekten Nasıl Olur da Vazgeçer?

Yüzümüzde trigeminal sinir denilen alın, burun, ağız ve çenemiz boyunca uzanan bir yapı vardır. Bu sinir yüzümüzdeki duyumlardan sorumludur. Aynı zamanda çiğneme, konuşma ve hapşırma gibi motor fonksiyonları kontrol eder. Trigeminal sinir, uzun dallara sahip olan kranyal sinirlerin en büyüğüdür. Burnumuzdaki bölgeye maksiller sinir denir. Maksiller sinir, trigeminal sinirin ana kollarından biridir. Maksiller sinir, toz, polen, kimyasallar vb. gibi bir alerjenin girmesiyle tetiklendiğinde, beynimize hapşırma ile sonuçlanan bir sinyal gönderir.


Parmaklarımızı burnumuzun altına (üst dudağın üstüne), yerleştirip hafifçe ovuşturduğumuzda, maksiller sinirden beynimize trigeminal sinir yoluyla iletilen sinyali kesmiş oluruz. Aslında bu dokunuş, hapşırmayı tetikleyenle neredeyse aynı sinyaldir ancak beynimize biraz farklı bir mesaj iletilir. Maksiller sinirin bu şekilde uyarılması, beynimizi rahatsız ettiği için hapşırık tepkisinin kesilmesine neden olur. Bu tıpkı kolumuzu bir yere çarptığımızda ilk tepkimizin acıyan bölgeyi ovuşturmak olmasına benzer. Ovuşturmak çarptığınız bölgedeki diğer sinirleri uyarır. Bu da dikkatinizin dağılmasına ve acıyı daha hafif hissetmemizi sağlar. İşte hapşırmanın yaklaşmakta olduğunu anlayıp üst dudağımıza dokunduğumuzda da aynı şey olur. Sinirlerden giden mesaj, dikkatin dağılması sebebi ile hapşırma ile sonuçlanmaz.

Sonuç

Vücudumuz için doğru olan hapşırma dürtüsünü engellememektir. Çünkü hapşırmanın nedeni, vücudumuzun zararlı ve istenmeyen parçacıkları dışarı atma çabasıdır. Eğer hapşırmanın hiç yeri ve zamanı değilse parmaklarınızla üst dudağınızı hafifçe ovuşturmanız hapşırığın gelmekten vazgeçmesini sağlamanın en başarılı ve en güvenli yoludur.

Kaynaklar:

Comments

Popular posts from this blog

HackME v8 Free Dowland

 

İnternet sitemizi blogumuzu arama motorlarına nasıl ekleyebiliriz?

Bu makalede arama motorlarında işletmenizi görünür yapmanın yolları ve sitenizi arama motorlarına kaydetme konusuna değineceğiz. Şimdi  Google ,  Bing ,  Yahoo ,  Yandex  gibi arama motorlarına sitenizi nasıl ekleyebileceğinize değineceğim. Sitenizi Arama Motorlarına Ekleyin Arama motoru , üzerinde yapılan aramalarda sitenizde yer alan içeriklerin taranarak gösterebilmesi için arama motorunun öncelikle sitenizin varlığından haberdar olması gerekir. Buna yardımcı olacak en sağlam yollarından biri sitenizi arama motorlarına manuel eklemektir. Bu işlem zorunlu olmamakla birlikte arama motorlarının sitenizi tanımasını ve dizinlere eklemesini hızlandırıcı, emin bir yoldur. Sitenizi Google Arama Motoruna Ekleyin Google  arama motoruna site eklemek çok basit. Yapmanız gereken sadece aşağıdaki adrese girirek  “url ve yorumlar”  alanlarını doldurarak kaydet butonuna basmak. Burada dikkat etmeniz gereken husus siteniz  http ,  https ,  w...

Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği

Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği , ( Rusça :    Союз Советских Социалистических Республик   ( yardım · bilgi ) , Soyuz Sovetskikh Sotsialisticheskikh Respublik ,  /sɐˈjʊs sɐˈvʲeʦkʲɪx səʦɪəlʲɪˈstʲiʨɪskʲɪx rʲɪsˈpʊblʲɪk/ ; kısaca СССР, SSSR )  Sovyetler Birliği  ya da  SSCB  olarak da bilinir,  Rusya İmparatorluğu 'nın  1917 'deki Büyük  Ekim Devrimi 'yle yıkılmasından sonra aynı topraklar üzerinde kurulan ve  1991 'e değin varlığını koruyan devlet.  Avrupa 'nın doğu kesimiyle,  Asya 'nın kuzey kesimi boyunca yayılan SSCB, son yıllarında 22.403.000 km²'lik  yüzölçümüyle  dünyanın en büyük ülkesiydi.  Nüfus  bakımından da 293.047.571 ( Haziran   1991 ) kişiyle 3. sırada yer alıyordu. Aynı zamanda dünyanın başlıca siyasî ve askerî güçlerinden biri olan Sovyetler Birliği, batısında  Norveç ,  Finlandiya ,  Baltık Denizi , Polonya ,  Çekoslovakya ,  Macaristan ...