Skip to main content

Klimanın Olmadığı Zamanlarda Evler Nasıl Soğutulurdu?

 Klimanın Olmadığı Zamanlarda Evler Nasıl Soğutulurdu?

Hava soğutma sistemlerinin hemen hemen hayata geçmediği yıllarda kısaca 1902’den önceki zamanlarda, bunaltıcı sıcaklarla savaşım etmek için çok çeşitli yöntemler geliştirilmişti. Üstelik yelpaze benzer biçimde ilk akla gelecek yöntemlerden oldukça daha ilgi çekici yöntemler kullanılmıştır. Bu makalede eski evlerin soğutma sistemleri ile ilgili entresan örnekler özetlenmiştir.

Modern teknoloji öncesinde ısı dağılımını ve sıcaklık yalıtımını en üst düzeye çıkarmak konusunda en oldukça başvurulan metot, evleri yöresel iklime uygun olarak tasarlamak olmuştur. Günümüzde ısı ile alakalı problemler kolaylıkla aşıldığından geçmişte üzerlerinde titizlikle durulan hususlar bugün göz ardı edilmektedir.


İklime Uygun Tasarım

Evler, güneş ve rüzgârın hareketi göz önünde bulundurularak inşa edilirdi. Rüzgârın ve güneşin hareketi, odaların evlerdeki yerini belirlerdi. Odaların direkt güneş almamasına itina gösterilirdi. Aynı zamanda odanın havalandırılabilmesi için rüzgârın organik akış yönü de göz önünde bulundurulurdu.


Serinlik kuyuları

Bir başka serinletme yöntemi, yer dibine açılan basamaklı kuyulardır. Bu kuyuların tabanında su bulunması ve kuyunun güneşten uzak olması kuyu boşluğunun serin olmasını sağlar. Bu serin boşluk da üzerindeki odaları serinletirdi.

Gölgeleme

Sert öğle güneşinin kesilmesi için muhtelif teknikler kullanılmıştır. Başlangıçta gölgeleme, ağaçlarla sağlanmaya çalışılmış ancak teknikler geliştikçe pek oldukça farklı metot kullanılmıştır. Örneğin evin etrafı opak levhalarla kaplanarak açık ve yarı açık alanlar bırakılmıştır. Geniş balkonlar ve pergola adı verilen delikli gölgelikler kullanılmıştır. Tarihte ilk örnekleri Babür İmparatorluğu’nda (1526-1858) görülen Osmanlı Mimarisinde de çoğunlukla karşımıza çıkan cumba, binaların serinletilmesine katkı sağlayan uygulamalar arasında sayılabilir.




Yalıtım

Isı yalıtımı, binaların serin kalmasına mühim katkı sağladığından, duvarlar ve evin çatısı ısıyı dışarıdan içeriye daha az aktaracak malzemeler kullanılarak yapılmıştır. Yün, selüloz lifi ve cam lifi gibi malzemeler, duvarlar arasına istiflenerek sıcaklık transferi azaltılmıştır. Toprak da duvarlarda kullanılan iç mekânın serin olmasını sağlayan bir araç-gereç olduğundan sıklıkla kullanılmıştır.


Doğal havalandırma

Camların rüzgâr yönüne bakması, odaların esintiyle soğumasına destek verir. Karşılıklı iki duvarda birer pencerenin yer alması veya odanın bir avluya açılması sayesinde sağlanan esinti, iç mekanların serinletilmesini sağlamak amacıyla kullanılmıştır.


Sıcak havanın odadan tahliye edilmesi için pencerelerin üst kısımlarında ve çatıda havalandırma boşlukları bırakılmıştır. Isınan hava yükseldiğinden bu boşluklar sıcak havanın mekânı terk etmesine yardımcı olmuştur. Bunun daha müessir bir şekilde çalışması için yapının zemin katına rüzgâr tüneli yapılmıştır.


Rüzgar Bacası (Manika) ve Kerhiz

Eski evlerden bazılarında aşağıdaki yapıda görüldüğü gibi kuleye benzer bacalar görmüşsünüzdür. Bu bacaların görevi, yukarıda esen rüzgârı yakalayıp binanın içinde gezinmeye zorlayarak iç mekânın serinlemesini sağlamaktır.





Rüzgâr bacalarının tam tersi mantığı ile çalışan doğrusu sıcak havayı yer altı tünelinde soğutarak iç mekanları serinleten mekanizmaya ise kehriz (qanat) adı verilir. Aşağıdaki şekilde de görüldüğü benzer biçimde hava dolaşırken soğur ve mekânın ısısının düşmesini sağlar.




Buharlı Soğutma

Nasıl ki derimizi buharlaşarak terk eden ter, vücudumuzdaki ısının da bir kısmını götürerek vücut ısımızın düşmesini sağlıyorsa aynı ilke bir mekânın soğutulmasında da kullanılabilir. Güney illerindeki çarşı esnafı işte tam da çünkü öğle güneşi geçer geçmez dükkanının önünü sulamayı tane haline getirmiştir. Aslında bu yöntem öylesine etkilidir ki modern soğutucular da bu prensiple çalışır.


Bu yöntemin en eski uygulamalarından biri Mısır’da karşımıza menfaat. Mısırlılar, Afrika’nın kavurucu sıcaklarının tesirini hafifletmek için pencerelerinin önlerine ıslak sazlar yerleştirmişlerdir.




Su kemerleri

Romalılardan kalan bir mühendislik harikası olan su kemerleri de serinletme amacı ile kullanılmıştır. Asıl amacı temiz suyun yer altı şebekesi ile şehre su sağlaması olan su kemerleri, aynı zamanda duvarlara su pompalanarak evlerin içinin soğutulmasını sağlanmakta da kullanılmıştır. Ancak bu son derece pahalı bir yöntem olduğu için bu serinleme imkanından sadece seçkinler yararlanmıştır.




Sonuç

Duvarlarımıza su serperek başladığımız serinletme girişimlerinden elektrikli klimalara varan uzun bir yol kat ettik. Artık tam istek ettiğimiz ısıdaki ortamları rahatça yaratabiliyoruz ancak son yıllarda suni soğutma ihtiyacını karşılamanın doğaya ne kadar zarar verdiğini de görüyoruz. Belki de artık eski yöntemlere yine göz atmamız ihtiyaç duyulan bir döneme yaklaşıyoruz.


Kaynaklar:

Pennsylvania State University (Link 1)

The Ohio State University

Massachusetts Institute of Technology

Pennsylvania State University (Link 2)

Comments

Popular posts from this blog

Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği

Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği , ( Rusça :    Союз Советских Социалистических Республик   ( yardım · bilgi ) , Soyuz Sovetskikh Sotsialisticheskikh Respublik ,  /sɐˈjʊs sɐˈvʲeʦkʲɪx səʦɪəlʲɪˈstʲiʨɪskʲɪx rʲɪsˈpʊblʲɪk/ ; kısaca СССР, SSSR )  Sovyetler Birliği  ya da  SSCB  olarak da bilinir,  Rusya İmparatorluğu 'nın  1917 'deki Büyük  Ekim Devrimi 'yle yıkılmasından sonra aynı topraklar üzerinde kurulan ve  1991 'e değin varlığını koruyan devlet.  Avrupa 'nın doğu kesimiyle,  Asya 'nın kuzey kesimi boyunca yayılan SSCB, son yıllarında 22.403.000 km²'lik  yüzölçümüyle  dünyanın en büyük ülkesiydi.  Nüfus  bakımından da 293.047.571 ( Haziran   1991 ) kişiyle 3. sırada yer alıyordu. Aynı zamanda dünyanın başlıca siyasî ve askerî güçlerinden biri olan Sovyetler Birliği, batısında  Norveç ,  Finlandiya ,  Baltık Denizi , Polonya ,  Çekoslovakya ,  Macaristan ...

Лжедмитрий I

Лжедми́трий I , официально именовавший себя царевич (затем царь) Дмитрий Иванович [1] [2] , в сношениях с иностранными государствами — Император Димитрий ( лат.   Demetreus Imperator ) (ум.  17 мая   1606 ) —  царь   России  с  1 июня   1605  по  17 (27) мая   1606 , по устоявшемуся в историографии мнению —  самозванец , выдававший себя за чудом спасшегося младшего сына  Ивана IV Грозного  — царевича Дмитрия . Первый из трех самозванцев, именовавших себя сыном  Ивана Грозного , притязавших на российский престол (см. также  Лжедмитрий II  и  Лжедмитрий III ). Гибель царевича Дмитрия Основная статья:  Дмитрий Углицкий (царевич) Царевич Дмитрий погиб при не выясненных до настоящего времени обстоятельствах — от ножевой раны в горло. [3]   Его мать  обвинила в убийстве Дмитрия пребывавших в Угличе «людей Бориса»  Данилу Битя...

Akçay savaşı

Akçay savaşı Karamanlılar ile Osmanlılar arasında 1397 yılında meydana geldi. Macar kralı sigismund'un Osmanlılarla yaptığı Niğbolu Savaşı'ndan sonra güçlenen Karamanoğlu Alaüddin Bey Ankara'ya hareket düzenleyerek Anadolu Beylerbeyi sarı Timurtaş Paşa'yı esir aldı. Niğbolu Zaferini haber alınca Timurtaş paşayı çeşitli hediyelerle Yıldırım Beyazid'a göndererek af dilemiştir. Fakat bu af kabul edilmeyince Savaşa mecbur kalmıştır.Savaş Akçay Ovası'nda 2 gün sürmüş fakat savaştan bir sonuç alınamamıştır. Savaşın 2. günü Osmanlı Kuvvetleri, Karamanoğullarını çember içine alarak, Konya kalesine kaçmak zorunda bırakmıştır. Bunun üzerine Osmanlılar Konya'yı kuşatmışlardır. Alaüddin Bey Osmanlılar tarafından esir alınmış, daha sonra Yıldırım Beyazıt'ın emri ile öldürülmüş ve başı kesilerek mızrağı takılmış şehir içinde dolaştırılmıştır. Bu savaştan sonra Beyazıt Karaman üzerine yürümüş ve işgal etmiştir. Bu savaşın sonucunda Toros dağının kuzeyindeki şehi...