Skip to main content

Kurşun Kalemin Tarihi: Kurşun İhtiva Eder mi? Kalemin Ucu, İçine Nasıl Yerleştirilir?

 Kurşun kalem ve kalem tıraş benim için hoş bir koku, eski iki dost ve çocukluk meraklarımın tatlı hevesi demektir. Bu günkü yazımızın konusu kurşun kalem ile ilgili çocukların ve çocuksu meraklarını sürdüren yetişkinlerin kafasını kurcalayan iki soru olacak: Birincisi kurşun kalemin içindeki malzemede az da olsa kurşun var mı? İkincisi soru ise bu malzeme nasıl oluyor da kusursuz bir şekilde tahta silindirin içine sanki yapışmış gibi yerleştiriliyor?

Kurşun kalem ve kalem tıraş benim için hoş bir koku, eski iki dost ve çocukluk meraklarımın tatlı hevesi demektir. Bu günkü yazımızın konusu kurşun kalem ile ilgili çocukların ve çocuksu meraklarını sürdüren yetişkinlerin kafasını kurcalayan iki soru olacak: Birincisi kurşun kalemin içindeki malzemede az da olsa kurşun var mı? İkincisi soru ise bu malzeme nasıl oluyor da kusursuz bir şekilde tahta silindirin içine sanki yapışmış gibi yerleştiriliyor?


Kurşun Kalemde Kurşun Var mı?

Hayır yok! Kalemin içindeki yazmamıza yarayan siyah malzeme kurşun değildir. Kurşun kalemin içi grafit ve kil karışımının yüksek ısıda sıkıştırılması ile elde edilir.

Cumberland Kalem Müzesi’nin kayıtlarına göre; 16. yüzyılda İngiltere’de (Borrowdale) çıkan şiddetli bir fırtına sonrasında devrilen ağaçların altında siyah bir maddenin biriktiği görülür. Bu madde aslında grafittir ve kurşundan daha kullanışlı bir maddedir. Ancak görünümü itibari ile kurşuna benzediğinden bu maddenin bir tür kurşun olduğu sanılır.

Yaklaşık 200 yıl boyunca süren bu inanç, bugün neden halen bu kaleme, kurşun kalem dediğimizi açıklar. Daha sonra bu maddenin yumuşak bir karbon türü olduğu anlaşılmıştır. Bu madde ile yapılan en iyi ve en önemli iş “yazmak” olduğundan maddeye Yunanca “yazmak” anlamına gelen “grafite” kelimesinden esinlenerek grafit denilmiştir.

Kalem kelimesi ise dilimize Arapçadan geçmiştir. Arapçaya ise Yunanca “kamış” anlamına gelen “kalamos” kelimesinden dönüşerek geldiği düşünülmektedir. Latincesi ise “küçük kuyruk” anlamına gelen “pencillus”dur.

Kurşun Kalemin Tarihi

İlk kurşun kalemler, bugünkülere pek benzemiyordu. İlk kurşun kalemleri marangozlar tarafından kesilmiş küçük grafit parçaları olarak hayal edebilirsiniz. Daha sonra bu grafit parçaları, koyun dersine sarılmış olarak kullanılmaya başlandı



Kurşun kalem ve kalem tıraş benim için hoş bir koku, eski iki dost ve çocukluk meraklarımın tatlı hevesi demektir. Bu günkü yazımızın konusu kurşun kalem ile ilgili çocukların ve çocuksu meraklarını sürdüren yetişkinlerin kafasını kurcalayan iki soru olacak: Birincisi kurşun kalemin içindeki malzemede az da olsa kurşun var mı? İkincisi soru ise bu malzeme nasıl oluyor da kusursuz bir şekilde tahta silindirin içine sanki yapışmış gibi yerleştiriliyor?


Kurşun Kalemde Kurşun Var mı?

Hayır yok! Kalemin içindeki yazmamıza yarayan siyah malzeme kurşun değildir. Kurşun kalemin içi grafit ve kil karışımının yüksek ısıda sıkıştırılması ile elde edilir.





Kurşun Kalemin Tarihi

İlk kurşun kalemler, bugünkülere pek benzemiyordu. İlk kurşun kalemleri marangozlar tarafından kesilmiş küçük grafit parçaları olarak hayal edebilirsiniz. Daha sonra bu grafit parçaları, koyun dersine sarılmış olarak kullanılmaya başlandı.


Bir sonraki kurşun kalem versiyonu, grafitin etrafına sicim sarılması ile elde edilmiştir. Bu versiyonun kalemin ucunu açma şekli, etrafına sarılı sicimin bir kısmını çözmektir. Kalem tıraş kadar pratik olmasa da sicimin bir kısmını çözmek işlevsel bir sonuç sunmuş, elle tutulan kısım sicimle sarılı olduğundan elin grafitle teması önlemiş böylece tutuş daha konforlu bir hale getirilmiştir. En tatmin edici versiyon ise grafitin tahta bir parçanın içine oyulan bölüme yerleştirilmesi ile elde edilmiştir.

Daha sonra İngilizler üretim sürecinde bir değişiklik yapmışlardır. Öncelikle tahtanın içine bir oluk açar daha sonra grafiti bu oluğun içine yerleştirir, grafiti ve tahtayı aynı seviyede keser ve kalemin yazarken kâğıda uyguladığı baskı ile grafitin arkadan çıkmaması için kalemin arkasını yapıştırmaya başlamışlardır.

Kalem üretim süreci, yıllar içinde gelişmiş ve yüksek oranda makineleşmiştir. Basit bir ürünmüş gibi görünmesine rağmen aslında hiç de küçümsenmeyecek bir gelişim ve teknolojinin ürünü olduğu görülebilir.

Kaynaklar:

Comments

Popular posts from this blog

Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği

Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği , ( Rusça :    Союз Советских Социалистических Республик   ( yardım · bilgi ) , Soyuz Sovetskikh Sotsialisticheskikh Respublik ,  /sɐˈjʊs sɐˈvʲeʦkʲɪx səʦɪəlʲɪˈstʲiʨɪskʲɪx rʲɪsˈpʊblʲɪk/ ; kısaca СССР, SSSR )  Sovyetler Birliği  ya da  SSCB  olarak da bilinir,  Rusya İmparatorluğu 'nın  1917 'deki Büyük  Ekim Devrimi 'yle yıkılmasından sonra aynı topraklar üzerinde kurulan ve  1991 'e değin varlığını koruyan devlet.  Avrupa 'nın doğu kesimiyle,  Asya 'nın kuzey kesimi boyunca yayılan SSCB, son yıllarında 22.403.000 km²'lik  yüzölçümüyle  dünyanın en büyük ülkesiydi.  Nüfus  bakımından da 293.047.571 ( Haziran   1991 ) kişiyle 3. sırada yer alıyordu. Aynı zamanda dünyanın başlıca siyasî ve askerî güçlerinden biri olan Sovyetler Birliği, batısında  Norveç ,  Finlandiya ,  Baltık Denizi , Polonya ,  Çekoslovakya ,  Macaristan ...

Лжедмитрий I

Лжедми́трий I , официально именовавший себя царевич (затем царь) Дмитрий Иванович [1] [2] , в сношениях с иностранными государствами — Император Димитрий ( лат.   Demetreus Imperator ) (ум.  17 мая   1606 ) —  царь   России  с  1 июня   1605  по  17 (27) мая   1606 , по устоявшемуся в историографии мнению —  самозванец , выдававший себя за чудом спасшегося младшего сына  Ивана IV Грозного  — царевича Дмитрия . Первый из трех самозванцев, именовавших себя сыном  Ивана Грозного , притязавших на российский престол (см. также  Лжедмитрий II  и  Лжедмитрий III ). Гибель царевича Дмитрия Основная статья:  Дмитрий Углицкий (царевич) Царевич Дмитрий погиб при не выясненных до настоящего времени обстоятельствах — от ножевой раны в горло. [3]   Его мать  обвинила в убийстве Дмитрия пребывавших в Угличе «людей Бориса»  Данилу Битя...

Akçay savaşı

Akçay savaşı Karamanlılar ile Osmanlılar arasında 1397 yılında meydana geldi. Macar kralı sigismund'un Osmanlılarla yaptığı Niğbolu Savaşı'ndan sonra güçlenen Karamanoğlu Alaüddin Bey Ankara'ya hareket düzenleyerek Anadolu Beylerbeyi sarı Timurtaş Paşa'yı esir aldı. Niğbolu Zaferini haber alınca Timurtaş paşayı çeşitli hediyelerle Yıldırım Beyazid'a göndererek af dilemiştir. Fakat bu af kabul edilmeyince Savaşa mecbur kalmıştır.Savaş Akçay Ovası'nda 2 gün sürmüş fakat savaştan bir sonuç alınamamıştır. Savaşın 2. günü Osmanlı Kuvvetleri, Karamanoğullarını çember içine alarak, Konya kalesine kaçmak zorunda bırakmıştır. Bunun üzerine Osmanlılar Konya'yı kuşatmışlardır. Alaüddin Bey Osmanlılar tarafından esir alınmış, daha sonra Yıldırım Beyazıt'ın emri ile öldürülmüş ve başı kesilerek mızrağı takılmış şehir içinde dolaştırılmıştır. Bu savaştan sonra Beyazıt Karaman üzerine yürümüş ve işgal etmiştir. Bu savaşın sonucunda Toros dağının kuzeyindeki şehi...