Skip to main content

Yolculuk Neden Susatır?

 Birkaç saatten uzun bir yolculuk yapıp su içmediğiniz ya da susuzluk hissetmediğiniz olmamıştır. Belki normalden fazla susadığınızı fark etmemiş olabilirsiniz ama İstanbul trafiğindeki seyyar satıcılar bunu çok iyi biliyor.

Aslında sadece otomobil yolculuğu değil, uçak yolculuğu da vücudumuzun normalden daha fazla su kaybetmesine neden olur. Vücudun normalden fazla su kaybedip, kaybedilen suyun yerine konulmaması durumunda dehidrasyon denir ve eğer dehidrasyon seviyesi yükselirse pek çok ciddi sorunla karşı karşıya gelebiliriz. Bu makalede; yolculuğun niçin normalden daha fazla su kaybına yol açtığı, su kaybının telafi edilmemesi durumunda ne gibi sonuçların doğabileceği ve son olarak da bunu önlemek için neler yapmamamız gerektiği özetlenmiştir.

Burada susuzluk hissi ile kast edilen durum, su içme isteği ile sınırlı değildir. Vücudumuzdaki nem dengesi bozulduğunda, su içme isteğine; göz, burun, ağız ve boğazda kuruma ve yanma hisleri eşlik eder.

Uçak Yolculuğu

Uçaklarda kabine sürekli olarak taze oksijen verilmesi gerekir. Aksi takdirde kabindeki oksijen, kısa sürede tükenir ve yolcuların soluyabilecekleri hava kalmaz. Bu nedenle uçağın hava dolaşım sistemi dışarıdan solunabilir hava alırken aynı anda içerideki havayı dışarıya atar. Ancak 10 bin metre yükseklikteki hava son derece kurudur. Bu irtifadaki havanın nem oranı %20 ila %10 arasında değişir. Çoğu insanın alışkın olduğu nem seviyesi ise %30 ila %60 arasındadır. Buna ilave olarak bazı insanlar, hava yolcuğunu stresli buldukları için normalden daha fazla terler yani vücutları normalden daha fazla su kaybeder.

Bulunduğumuz ortamın nem oranı düşükse burnumuz, gözlerimiz, ağzımız ve boğazımızdaki su molekülleri buharlaşma nedeniyle kurur. Bu nedenle uçağa binerken vücudumuzun su seviyesinde hiçbir sıkıntı olmasa dahi uçak yolculuğu süresi 2 saati geçtiğinde, vücudumuzdaki su dengesi bozulmaya başlar.

Bunun da ötesinde havanın kuruluğu vücudumuzun başa çıkması gereken ikinci bir etkiye yol açar. Boğaz ve burnumuzdaki nem oranı düştüğünde vücudumuz patojenlerle (hastalığa sebep olabilecek her tür madde) mücadelede zayıf düşer çünkü nem kaybı, patojenleri yakalayan ve vücuda girişine engel olan sistemin bozulması anlamına gelir. İşte bu nedenle uçaktaki hava sirküle edilerek temizlense de uçak yolculuğu hastalık eğilimini yükseltir.

Kara Yolculuğu

Uçak yolculuklarında dehidrasyon bilinen ve kolay fark edilen bir durumdur ancak araba yolculukları için aynı şeyi söyleyemeyiz. Uzun bir araba yolculuğu bilhassa yaz aylarında yapıldıysa daha fazla terlemeye neden olur. Araçta klima kullanılması durumunda terlemenin yol açtığı ıslaklık vücudu daha hızlı terk eder ve bu da vücudumuzun terleme eğilimini artırır. Bunun yanı sıra uzun saatler aynı koltukta oturduğumuz için vücudumuzun koltuğa temas eden bölgelerinin sıvı kaybı artar. Sonuç olarak normal su kaybı, bu faktörlerin de etkisiyle artar ancak çoğumuz bunu fark etmeyiz.

Bedenin susuz kalmasının tıpkı alkollü araba kullanmak kadar olumsuz etkileri olduğu yönünde bulgular elde eden çalışmalar vardır. Vücudun susuz kalması reflekslerin yavaşlamasına, bulanık görmeye, baş dönmesine ve gözlerin odaklanmasında bozulmalara neden olabilmektedir. Bütün bunlar 10 saat süren bir yolculuğu son derece riskli kılar.

Önlemler

  • Uzun otomobil yolculuklarda her birkaç saatte bir iki bardak su içmek, elektrolit bakımından zengin içecekler tüketmek vücudun susuz kalmasını önler.
  • Daha az tuzlu ve baharatlı yiyecekler tüketmek,
  • Cips gibi kuru atıştırmalıklar yerine meyve gibi daha fazla su ihtiva eden seçenekleri tercih etmek,
  • Alkollü içeceklerden uzak durmak,
  • Vücut ısısına dikkat etmek, seyahat için uygun hafif ve havanın ısısına göre çıkarılabilecek katmanlı giysiler giymek,
  • Gözler için suni gözyaşı, tükürük üretimini teşvik etmek için nane şekeri tüketmek vb. önlemler yolculuğu daha konforlu ve daha güvenli hale getirir.

Hepsinden önemlisi vücudun sinyallerine karşı hassas olmaktır. Başınız dönüyor, kafanız karışıyor ve vücudunuzda başka bazı rahatsızlıkların hasıl olduğunu hissediyorsanız yaptığınız şeyi hemen bırakıp biraz su için. Üstelik bir de otomobil kullanıyorsanız bir mola verip biraz sıvı almayı sakın ihmal etmeyin.

Kaynaklar:



Comments

Popular posts from this blog

Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği

Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği , ( Rusça :    Союз Советских Социалистических Республик   ( yardım · bilgi ) , Soyuz Sovetskikh Sotsialisticheskikh Respublik ,  /sɐˈjʊs sɐˈvʲeʦkʲɪx səʦɪəlʲɪˈstʲiʨɪskʲɪx rʲɪsˈpʊblʲɪk/ ; kısaca СССР, SSSR )  Sovyetler Birliği  ya da  SSCB  olarak da bilinir,  Rusya İmparatorluğu 'nın  1917 'deki Büyük  Ekim Devrimi 'yle yıkılmasından sonra aynı topraklar üzerinde kurulan ve  1991 'e değin varlığını koruyan devlet.  Avrupa 'nın doğu kesimiyle,  Asya 'nın kuzey kesimi boyunca yayılan SSCB, son yıllarında 22.403.000 km²'lik  yüzölçümüyle  dünyanın en büyük ülkesiydi.  Nüfus  bakımından da 293.047.571 ( Haziran   1991 ) kişiyle 3. sırada yer alıyordu. Aynı zamanda dünyanın başlıca siyasî ve askerî güçlerinden biri olan Sovyetler Birliği, batısında  Norveç ,  Finlandiya ,  Baltık Denizi , Polonya ,  Çekoslovakya ,  Macaristan ...

Лжедмитрий I

Лжедми́трий I , официально именовавший себя царевич (затем царь) Дмитрий Иванович [1] [2] , в сношениях с иностранными государствами — Император Димитрий ( лат.   Demetreus Imperator ) (ум.  17 мая   1606 ) —  царь   России  с  1 июня   1605  по  17 (27) мая   1606 , по устоявшемуся в историографии мнению —  самозванец , выдававший себя за чудом спасшегося младшего сына  Ивана IV Грозного  — царевича Дмитрия . Первый из трех самозванцев, именовавших себя сыном  Ивана Грозного , притязавших на российский престол (см. также  Лжедмитрий II  и  Лжедмитрий III ). Гибель царевича Дмитрия Основная статья:  Дмитрий Углицкий (царевич) Царевич Дмитрий погиб при не выясненных до настоящего времени обстоятельствах — от ножевой раны в горло. [3]   Его мать  обвинила в убийстве Дмитрия пребывавших в Угличе «людей Бориса»  Данилу Битя...

Kanije Savunması

önceki sonraki Ünlü Kanije Savunması’nın kahramanı olarak tanınan, Türk Tarihi’ne adını zekâsı  ve kahramanlıklarıyla yazdıran, kahveye olan düşkünlüğü ile ün salarak kendisine “Tiryaki” lakabıverilen Tiryaki Hasan Paşa, tam olarak bilinmese de bazı kaynaklarda Kanije Savunmasısırasında (1601) 87 yaşında olduğu  söylendiği üzere 1516 yılında doğmuştur. 2. Selimzamanında Enderun’da eğitim görmüştür. 3. Murat’ın şehzadeliği sırasında Manisa’da onunrikabdarlığı görevini yaptı. Ardından 3. Murat’la birlikte İstanbul’a gitti ve bir süre saraydakaldı.İlk olarak İzvornik sancakbeyi oldu. 1583’ de Göle, 1587’de Pojega sancakbeyioldu.1594’de Bosna beylerbeyi oldu ve  daha sonra daha sonra Budin beylerbeyi oldu. 1600-1601 yılları arasında fethedilen Kanije Kalesine  beylerbeyi olarak atanan Tiryaki Hasan Paşa bu yıllarda yaşının verdi...