Mineral Nedir? Nerede Bulunur ve Ne İşe Yarar?
Vücudumuz fonksiyonlarını yerine getirmek için tıpkı vitaminler şeklinde minerallere de ihtiyaç duyar. Vitamin ve minerallerin eksikliği halsizlik hissine yol açabilir. Ancak eksiklik uzun sürdüğünde ve yoğun olduğunda pek oldukça sağlık sorununa yol açabilir. Bu makalede, vücudumuzun gereksinim duyduğu temel mineraller, bunların işlevleri ve kaynakları kısaca özetlenmiştir.
Kalsiyum
Kalsiyumun kemiklerin ve dişlerin sağlığı için oldukca önemli olduğu söylenir, doğrudur da fakat kalsiyum ancak bu işe yaramaz. Kalsiyum, sinir iletimine destek verir. Kasların kasılması ve gevşemesinde önemli bir rol üstlenir. Bu faydaların yanı sıra kalsiyum vücutta fazla yağ birikimini önler. Bu yüzden, şayet kilo vermeye çalışıyorsanız, kalsiyum alımınıza dikkat etmeli ve vücudunuzun kalsiyum ihtiyacını karşıladığınızdan emin olmalısınız. Yoğurt, soya peyniri, somon balığı, badem ve brokoli kalsiyum bakımından zengin gıda maddeleridir.
Magnezyum
Magnezyum, vücudumuz için son aşama mühim bir mineraldir. Aynı zamanda magnezyum yer kabuğunda en fazlaca bulunan sekizinci elementtir. Kalsiyumla beraber çalışır ve kasların kasılmasına destek verir, kan basıncını düzenler, kemik ve dişleri güçlendirir. Magnezyum ek olarak vücudumuzun birçok kimyasal tepki için de gereklidir. Aslında 300’den fazla enzimatik reaksiyona katkı sağlar. Magnezyum, ATP üreten reaksiyonlarda yer alan enzimleri dengeler. ATP, hücrenin enerji birimidir, doğrusu dirimsel derecede önemlidir. Bu nedenle kesintisiz ATP üretimi için vücudun magnezyum ihtiyacının devamlı olarak giderilmesi gerekir. Magnezyum bakımından zengin besinler; kaju, ayçiçeği tohumu, fındık, ıspanak ve brokoli şeklinde yeşil yapraklı sebzeleridir.
Manganez
Manganez (Mn), baklagiller, balık, kuruyemiş, çay, su şeklinde besin kaynaklarından kolayca elde edilebilecek temel bir minerallerden biridir. Çeşitli enzimlerin sentezlenmesi ve aktivasyonunda rol oynar. Ayrıca glikoz ve lipidlerin metabolize edilmesinde, proteinlerin, C ve B vitaminlerinin sentezini arttırır. Manganez eksikliği, oksidatif stres (oksidaitf stres, antioksidanlar ve prooksidanlar arasındaki dengenin bozulmasıyla ortaya çıkar hücrede dengesizlik kaynaklı hasar ortaya çıkar.) ve diğer metabolik bozukluklara yol açabilir; fazlalığı ise zehirlenme ve başka bazı sağlık sorunlarına neden olur. Sonuç olarak manganez bakımından zengin besinleri tüketmek iyidir ama aşırı oranda tüketimden de kaçınmak icap eder.
Selenyum
Selenyum, oksidatif stres kararı hücrelere zarar veren dengesiz molekülleri nötralize ederek, etken bir antioksidan rolü kabul eden bir mineraldir. Ayrıca tiroid bezimizin faaliyetlerinin düzenlenmesinde de destek sağlar. Kümes hayvanları, deniz ürünleri, etler zengin selenyum kaynaklarıdır. Bitkisel gıdalarda da selenyum vardır.
Çinko
Çinko, bağışıklık sistemimizi sağlamlaştırır. Yaraların iyileşmesine katkı sağlar. Yeni hücrelerin, proteinlerin ve enzimlerin sentezlenmesine destek sağlar. Çinkonun, birtakım antioksidanlarla beraber tüketildiğinde yaşa bağlı maküler oluşumun ilerlemesini geciktirdiği düşünülmektedir. Çinko için en iyi kaynaklar; kümes hayvanları, kırmızı et, fasulye, fındık, mantar, avokado vb.’dir. Çinko eksiliği vejetaryen beslenmede, çinko bakımından varlıklı sebzelerin iki kat fazla tüketilmesi ile giderilmeye çalışılır.
Krom
Krom, kan şekeri kontrolü için önemlidir, çünkü insülinin aktivitesini arttırır ve düzgüsel kan şekeri seviyesinin korunmasına katkı sağlar. Kepek gevrekleri, balık ve etlerden elde edilebilir.
Demir
Kan testlerimiz hemoglobin seviyelerinde bir düşüş gösterdiğinde tamamımız demir takviyesi alıyoruz. Çünkü hemoglobin, vücudumuzdaki oksijeni taşımaya destek olan proteindir ve oksijen de sağlığımız için son derece önemlidir. Yani demir, oksijenin taşınmasına katkı sağlar. Aynı zamanda kimyasal reaksiyonların bir parçasıdır. Kolajen, hormonlar, nörotransmiterler ve amino asitlerin sentezi için gereklidir. Yeşil yapraklı sebzeler, pancar, kırmızı et, kümes hayvanları ve tahıl ürünleri mükemmel demir kaynaklarıdır.
Bilhassa anne talibi olabilecek yaştaki bayanların hemoglobin seviyelerini korumak için düzenli olarak demir seviyelerini izlemesi önemlidir.
Bakır
Büyükanne ve büyükbabanız bakır mutfak vasıta gereçleri kullanırlardı. Bakır sinilerde pişmiş yemekleri hatırlamasanız da söz edildiğini duymuşsunuzdur. Bu vasıta gereçler aslen oldukça faydalıdır bu sebeple vücudumuza bakır minerali sağlar. Bakırın önemi ise demirin metabolizmasına sağladığı katkıda gizlidir. Artık bakır kap kacaklar yaşamımızda olmadığına göre bakır bakımından varlıklı gıda maddelerini beslenme programımızdan eksik etmemek gerekir. Bakır gereksinimini karşılamak için fındık, kabuklu deniz ürünleri, ciğer, kuru erik ve karabiber tüketebiliriz.
Fosfor
Fosfor, kanda lipid taşıyan fosfolipitler ile DNA’nın ve RNA’nın bir parçasıdır. Fosfor ek olarak kemiklerimizi ve dişlerimizi korumaya destek sağlar ve besin maddelerinin hücrelere giriş çıkışına katkı sağlar. Fosfor, süt ve süt ürünlerinde, et, balık, kümes hayvanları, yumurta, patates, badem vs.’de bol miktarda bulunur.
Florür
Florür, diş sağlığının korunmasında kilit rol oynar ve kuvvetli kemik oluşumunu destek sunar. Düzenli olarak meydana getirilen florür tedavileri, diş boşluklarının oluşumunu önlemeye yardımcı olur. Bazı deniz balıkları iyi bir florür kaynağıdır. Genel olarak florür, florlanmış su ve diş macunlarından sağlanır. Ancak, çocuklar tarafından alınan florür miktarı mevzusunda dikkatli olunmalıdır zira aşırı miktarda florür genç insanlara zarar verebilir.
İyot
Vücudumuzun metabolizmasını düzenleyen, vücut sıcaklığımızı korumamıza yardımcı olan ve kas fonksiyonunu, üremeyi ve büyümeyi etkileyen tiroid hormonlarını üretmek için vücudumuzun iyoda ihtiyacı vardır. İyot, orkinos ve morina balığı, genel hatlarıyla deniz ürünleri, süt, yoğurt ve peynir gibi bazı gıdalarda doğal olarak bulunur. Eksikliğinden kaçınmak için tuzlar iyot eklendikten sonra üretilir. Ancak yüksek düzeyde iyot tüketmek de “guatr” benzer biçimde sorunlara niçin olabilir.
Molibden
Hücrelerimizde yapıt miktarda bulunan molibden de birkaç enzimin işlevi için yaşamsal önem taşır. Eksikliği nadiren görülür. Baklagiller, tahıllar, fındık ve süt ürünlerinden kolaylıkla elde edilebilir.
Klor
Klorür vücudumuzdaki sıvıları dengeler ve sindirime yardımcı olur. Sofra tuzu, soya sosu ve öteki işlenmiş gıda maddelerinde bulunur.
Potasyum
Potasyum, kas kasılmaları, vücut sıvılarının bakımı, düzenli kalp atışı ve sinir iletimi için lüzumlu olan mühim bir mineraldir. Düzenli olarak et, süt, muz, portakal, greyfurt, barbunya ve soya fasulyesi tüketilmesi potasyum seviyesini korumanıza yardımcı olabilir.
Sonuç
Mineraller, yukarıda detayları belirtilmiş olan mühim vücut fonksiyonlarının yerine getirilmesinde çok büyük bir öneme sahiptirler. Onlar, eksikliği niteliğinde önemi fark edilen sessiz işçilere benzerler. Üstelik yetersizlikle aşırı tüketim arasında ince bir çizgi vardır. Eksiklik de fazlalık benzer biçimde vücuttaki bazı fonksiyonların aksamasına yol açabilir.
Kaynaklar:
National Institutes Of Health (NIH) (Link 1)
National Institutes Of Health (NIH) (Link 2)
Harvard University
Comments
Post a Comment